1. Hayal hayatın desteği, sükûtu hayal gerçeği, demişler. İnsan birilerine bir katkıda bulunacağını sanır, sevgi sözcüklerine kanar, hayatını onlar için verir. Sonra görürki herkes sadece dinliyor ve keyfine bakıyor, işte hayatın gerçeği!

  2. Dünyalık sevgisiyle dolu, benlendiklerinden vazgeçemeyen kalbin aşktan nasibi olmaz! Kop da gel! diyor Allâh. Yüzü dünyalığa dönük olan Allâh’ı göremez, Allâh’ı göreni hiçbir şey kaydına alıp kendine köle edinemez. Acıyın dünyalık kölelerine.

  3. Rabbin beyin adı altında tüm isimlerinin özelliklerini duana göre icabetle açığa çıkarıyor. Beynine ulaşan her bilgi bir dua olduğu gibi, başkasına olan talebin dahi hakikatte Rabba duadır. Düşünebilsek.

  4. 74 yaşında sevgi sözcükleri anlamını yitiriyor. Artık insanların yaşamlarını seyrediyorsun benliklerinden nefislerinden geçmeden tasavvuf dedikodusuyla yaşamlarına keyif kattıklarını. Ve böylece de kendi dünyana dönüp insanlardan uzaklaşmaya karar veriyorsun.

  5. Beyine zulmetmiş olmanın alâmeti, konuşurken aynı cümleyi birkaç defa tekrarlamaktır. Konuşurken aynı konuyu aynı kelimelerle tekrarlamak da beyinde sıkıntı işaretidir.

  6. Ezber laflarla ömür tüketiyoruz. Çok özledim!!! Niye? Kendine sor ve samimi cevapla. Tek gerçek özlem onsuz yaşayamayacağın şeye olan özlemdir. Gerisi eğlencelik!

  7. Sevgiden aşktan söz ederken beklentisine cevap alamayınca dönüp gidenler ne kadar samimidirler sözlerinde. Aşk beklentisizdir!

  8. Mantığımız yön çizer, duygularımız yürütür! Gücümüz duygularımızdandır. Mantığımız doğru yön çizmezse duygularımız bize cehennemimizi, mantığımız doğru yönü çizerse duygularımız cennetimizi yaşatır. Duygularınız kadar güçlüsünüz.

  9. Salyangozları kabuklarından çıkartıp kabuksuz da yaşabileceğini gösterdim onlara. Sonra gene dönüp kabuklarıyla yaşamayı tercih ettiler... ve kabuksuz yaşamın güzelliklerini anlatarak tatmin oldular! (Metafordur)

  10. Kıyametin koptuğunda (ölüm) herkes dünyada kimin dediğiyle yaşamına yön veriyorsa onun peşinden gidecekmiş. Bu karısı, kocası, oğlu, kızı, şeyhi veya siyasi lideri olabilirmiş. Onun akıbetini paylaşırmış.

  11. Seni seviyorum, seni çok özledim dediklerinizden hangi beklentileriniz var hiç düşündünüz mü? Beklentisiz sevdiğiniz, beklentinize cevap vermediğinde, sizi terslediğinde dahi sevdiğiniz kaç kişiniz var?

  12. Allâh, insanı sırrıyla yaratmıştır. Kimi o “SIR”rı yaşamak için vardır kimi de o sırdan habersiz yaşamanın sonuçlarını yaşamak için. Sırrı açanlar vardır ehli için. Sırrı örtenler vardır naehil için. Hangisi içinsen o işlevdeki sana sevdirilir.

  13. Defalarca okuduğu veya dinlediği bir insanda açılım veya uygulama değişikliği getirmiyorsa, o kişide frontal lopta değerlendirme sorununa işaret eder. Frontal loptan irade merkezine gerekli bilgi gitmiyordur.

  14. Her şeye, hatta düşündüğünüz her konuya EUZÜ BİLLAHİ MİNEŞ ŞEYTANİR RACÎM B İSMİLLAHİR RAHMANİR RAHÎMi anlamını düşünüp hissederek OKUyarak yaklaşırsanız tüm yaşama bakışınız DEĞİŞİR.

  15. Soru: Kimse kimsenin günahını yüklenmez. Herkes kendi yaptığının sonucunu yaşarmış. Dedesi erik yemiş torunun dişi kamaşş. Bu ikisini nasıl birleştireceğiz?

  16. Ehli, “EUZÜ” derken (düşünür/hissederken) “fenâ”yı yaşar, “B-İLLAHİ” ile de “BEK” zâhir olur. Gerisi de euzü billâhi çeker!

  17. ŞEYTANİR RACÎM” hakikatini hissetme hâline engel olan herşeydir! “İNSAN/HALİFE” hakikat mertebesinde yaşayanın adıdır. Günde kaç defa “euzü billâhi”yi yaşıyorsun?

  18. AŞK masalıdır gidiyor! Pervane ol ateşe at kendini diyorlar olayı anlamadan! Aşk ateştir, yakar! Benliğini yakacak ve yok edecek ateşe at kendini demektir bu. Sen, benliğini enaniyetini yakacak şeylerden kaçarken, ateşten kaçarken nasıl arınıp yok olursun?

  19. Hayatı oyun ve eğlence olanın geleceği de oyuncak olmaktır.

  20. Ledün ilmi, varlıkların fıtratına ve geleceğine vakıf olma ilmidir.

  21. Bildiğin değil, kendini ne ve nasıl hissettiğinsin.

  22. AŞKIN ALLÂH’a değilse, beşeriyetinde hapis kalmaya mahkumsun demektir.

  23. Hırs ve rıza aynı kalpte bulunmaz. Hırs bitmeden rıza yaşanmaz.

  24. Hakikat ilmini HİSSETMEDEN bilmekle yetinen, MEKRE uğramıştır.

  25. Allâh’ım sana sığınırım, kilitlenmiş beyinle yaşamaktan, biliyorum zaten deyip yenilere kapalı kalmaktan; sürekli aynı şeyleri konuşup kendimi tatmin etmekten! Allâh’ım beynimdeki kilitleri çöz, yakîne erdirecek ilmi ve fiilleri bana kolaylaştır.

134 / 153

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!