Misafirliğe gittiğinde oturduğun koltuğu ne kadar sahipleniyorsan ya da çevrendekileri, dünyandakiler öyle! Misafirliğin keyfini aşk ile yaşa!

Aşk, benliğini âşık olduğuna kurban etmektir. “Kurban kes” hükmü buna işaret eder gerçekte!

“Aşkım, sen olmasaydın felekleri yaratmazdım” hitabı yapılmış ZÂT’ın Doğumgünü. Aşk için gelmiş cihana! Sen tek Aşk’sın ey MUHAMMED a.s.!

AŞK RASÛLÜ s.a.v.’in ümmeti olmakla iftihar ederiz. AŞK için gelmişiz biz. Aşk sarhoşuyuz! Ağyar anlamaz bizi! 

Aşk için gelen sevgiden söz ederken, kavga eden Allâh’ı tanımadığını ilân eder! Güzel söyle, sevgi ve şefkatle yanaş, muhatabını iyi gör!

Dün çıkarı gereği yüzüne gülüp sevdiğini söyleyen yarın yüz çevirse, öbür gün yine sevdiğini söyleyip daha sonra da yine yüz çevirir. Bil bunu!

Alâh’la olana ne söven ulaşabilir ne de seven!

Yarın yaşayacaklarını bugün ellerinle şekillendiriyorsun! Allâh kimseye zulmetmez. Deme yarın, bunu niye yaşıyorum!

Düşüncenle, elinle, dilinle, yüzünle, mimiklere vuran duygularınla yarınını inşa etmedesin; farkında değilsin!

Aramıyorlar, deme; arattırmıyorum de! Sevmiyorlar, deme; sevdirmiyorum de! Aşk taşan bir yüz nasıl sevilmez! Sevenin yüzü güneş gibi parlar!

Herkesin dünyasına saygı duyarım; dünyamda yaşarım. Ne esir olurum, ne de esir alırım! Yalnız, çıplak geldim; yalnız ve çırılçıplak gideceğim!

Kavga beklemeyin bizden!

Allâh, “ALLÂH”lığını kabullenme, hazmetme kuvvesi ve kapasitesi ihsan buyursun.

Coşturmayan, taştırmayan, aştırmayan, isyan ettirmeyen, etraftan/kendinden geçirmeyen, köle etmeyen sevgi AŞK değildir. Deli derler âşığa!

Allâhım, ölümü tattıktan sonra bana yararı olmayacak tüm bilgi ve insanlardan ve dahi senden engelleyecek neler varsa onlardan uzak kıl.

Varlığının Hak olduğunu bilmekle Firavun düzeyinde olursun. İblis de “bende yaptırtan sensin” demişti. Aşktan mahrum öldüler, yandılar!

Kin, nefret, şiddet, karamsarlık yayanlara karşı siz de çevrenize sevgi, aşk, tebessüm, umut yayıp Allâh’ın gülen yüzü olun. Ettiğinizi bulun!

Tüm isimleriyle “insan” adı altında apaçık zâhir. Dünyada kör olan ebeden kör kalır. 

İlim ve kullanıcısı akıl Allâh’ı tanımak yakınlaşmak içindir. Ermek ve yaşamak ise yalnızca aşk ile mümkün olur. “Sen” Allâh’ı göremezsin!

BEN/EGOyu yok etmeyen ilmin, hissettiklerin cehennem ateşidir. Aşk yaşamak için yaratılmamış olanlar ilimle oyalanır, keyiflendirilir.

Aşk yaşayan her yüzde aşkını seyreder, sever. Kin, nefret, kıskançlık yaşamaz. Sevdiğini herkes sevsin ister. Çevresine neşe mutluluk yayar.

Kimse kimseden bir şey beklemesin, ummasın. An’ı yaşayıp seyretsin. Herkes kendinden açığa çıkanın sonucunu yaşar!

Demirin ateşte ateş olup çıkarılınca eski hâline dönmesi gibi, kimileri de aşk ortamında ateşlenip, ortamdan ayrıldıklarında eskiye döner.

Boğulma KORKUSUYLA dizkapak adalarını aşamayan denizde yüzemez. Yüzme akıl değil, melekedir. Aşka salamayan kendini akıl batağından çıkamaz!

Kıyamazsan başa cana girme aşk meydanına. Çok başlar kesildi bu meydanda hiç soranı olmadı!