Peki bu âyetlerde ne gibi bir mânâ ve sır mevcut ki, bu sırrın fark edilip, idrak edilmesi; ve dahi yaşama geçirilmesi, kişiyi hem bir önceki namazdan beri kendisinde oluşan günahlardan arındırıyor; hem de “mi’râc”ı yaşamanın yolunu açıyor?..

Şimdi bu âyetin anlamını bir daha düşünün!

Burası çok ama çok önemli bir sırdır! Niyaz edelim ki açıla!

Zira, “Namaz”ın “ikamesi” ve “daimî”ye dönüşme yolunun açılması ancak bu sırrın keşfedilmesine bağlıdır; bize göre!

“ALLÂH”a “tapınma” konusuna gelince...

“TAPINMA”; asırlardır, çeşitli toplumların şuursuz bir biçimde putlarına, tanrılarına yaptıkları saygı, yakarış gibi davranışları tarif için kullanılan bir kelimedir... Asla “kulluk” diye çevirdiğimiz “ibadet” kelimesinin mânâsını ifade etmez; ve “ibadet” kelimesini Türkçeleştiriyorum diye “tapınma” kelimesini kullanmak, oldukça önemli bir hatadır!.. Kullanan kişinin Türkçe bilgisinin yetesizliğine verilir!

Diğer taraftan;

BEN CİNİ VE İNSİ YALNIZCA (Esmâ özelliklerimi açığa çıkarmak suretiyle) KULLUK ETMELERİ İÇİN YARATTIM!(51.Zâriyat: 56)

Âyetinde geçen “ibadet” yani “KULLUK” kelimesinin İbni Abbas (radıyallâhu anh) tarafından liya’rifun diye yorumlandığı ve âyetin böyle anlaşılması gerektiği yaygın olarak bilinen bir husustur...

Şayet, “liya’budun” kelimesini bu mânâda anlayacak olursak ve “iyyake na’budu” ifadesindeki “kulluğun” da “irfan” mânâsına işaret ettiğini düşünürsek; o takdirde şöyle bir anlam ile karşılaşırız:

“Âlemlerin Rabbi olan ALLÂH’ın bizim Rabbimiz olduğunun bilinciyle her an O’nun varlıkta tasarrufunu seyretmekte olduğumuzu itiraf eder; ve bu bilinçli kulluğumuzun devamı için de O’ndan yardım bekleriz”…

Peki biz ibadetlerimizle cennete gitmeyecek miyiz, bunun için ibadet etmiyor muyuz?

İşte tamamıyla asılsız bir kabulleniş daha!

Hiç kimse ibadet ettiği için cennete girmez!

Çok bilinen bir hadîs-î şerîf’inde Hz. Rasûlullâh sallâllâhu aleyhi vesellem Efendimiz şöyle buyurmuştur:

− Hiç kimse ameliyle cennete gidemez!..

Sormuşlar:

− Sende mi yâ Rasûlullâh?..

− Evet, ben de!.. Ne var ki Rabbim bana rahmet etmiştir!.. (de, amelimle değil; o rahmet sebebiyle cennete giderim)

Bu husus tamamıyla “KADER”[1] konusu ile ilgilidir!..

Anlatılagelen ve gerçeğe uymayan kader görüşlerinin ötesinde; gerçek kaynak bilgileri edinmek isteyenler, bu kitaplarımızdaki ilgili bölümleri inceleyebilirler...

Burada kısaca şunu ifade edeyim ki, hiçbir ibadet cennete girmek gayesiyle yapılmaz; ve “ibadet eden cennete girer” diye de bir hüküm mevcut değildir!.. Kişinin cennete girmesi, ibadetine bağlı değildir...

Ancak, muhtemelen “Allâh”, cennete girecek olanlara ibadeti kolaylaştırmıştır, diyebiliriz...



[1] “KADER” konusundaki çok önemli âyetleri ve Rasûlullâh (aleyhisselâm)’ın açıklamalarını İNSAN ve SIRLARI ile AKIL ve İMAN isimli kitaplarımızın “Kadere iman” bölümlerinde açıkladık... 

29 / 57

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!