Felak Sûresi: 1-5

AÇIKLAMA:

 

Felak ve Nâs Sûreleri...

OKU, tesbîh et, zikret, arın, salât et...” vb ilâhî hükümlerden sonra, ilk defa “İSTİÂZE= sığınma” işlevinin açılması; “Kul eûzü Bi...= De ki sığınırım Bi...” !..

Bu iki (Felak-Nâs) sûrede özel bir sığınma talimi var!..

Felak ve Nâs Sûreleri’nin peşpeşe veya birlikte nâzil olduğu rivayet edilir ve ikisine birlikte “el-Muavvizetân/el-Muavvizeteyn (iki sığındırıcılar)”, denilir... 

TÜM NÂRÎ RADYASYONLARA karşı koruyucu iki sığındırıcı (muavvizetân)!..

Kureyş müşrikleriHz. Rasûlullâh (a.s.)’ı, O’nun tebliğinin ilk dönemlerinde fazla dikkate almıyor, sönüp gidecek geçici bir heves olarak görüyor, hatta alay ve rencide edici muamelelerle bu işi pasifize edeceklerini ve insanların alâka göstermeyeceğini sanıyorlardı...

Fakat iş zannettikleri gibi olmadı!.. İslâm’ın nûru gittikçe parlıyor ve inzâl olan Kurân vahyi’nin âyetleri, muhaliflerini bile etkileyip hayran bırakıyordu!..

Bu durumda, putperestlikleri yanında Kureyş taassubunun cin (görünmeyen varlıklar tasavvuru) ve büyü şartlanmaları ile -putların etkisine inandıkları gibi, bunların da gücüne inanarak- “cinlenmiş”, “büyülenmiş” vb iftira etiketlemelerle gözden düşürmeye çalışıyorlardı!..

Hatta “Gelin, aç kalalım ve Muhammed'e göz değdirelim” bile dediler!.. 

İşte böyle bir süreçte bu sûreler inzâl olarak, hem Kureyş’in itikat bozukluğu ve insansı duyguların şerri, hem de Rasûlullâh örnekliğinde olduğu gibi, insan’ın dayanması gereken asıl kudret ve kuvvetin kaynağı gösteriliyor!..

Elbette neden neye “istiâze” edildiğiyle ilgili iki sûrenin farkı da önemlidir!..

Hz. Aişe r.a.’a vâlidemiz anlatıyor: Rasûlullâh (s.a.v.), doğan Ay’a baktı da bana dedi ki: “Ya Aişe!.. Şunun şerrinden Allâh’a sığın!.. Muhakkak ki şu, el-Ğâsıku izâ Vekab’dır!

 

“B”İsmillâhir Rahmânir Rahıym

1-) Kul e’ûzü BiRabbil felak;

De ki: “Sığınırım Felak’ın (karanlığı yarıp aydınlığa kavuşturan nûrun) Rabbine”

2-) Min şerri mâ halak;

“Yarattığı halkının şerrinden”

3-) Ve min şerri ğâsikın izâ vekab;

“Karanlığı çöken gecenin şerrinden”

4-) Ve min şerrin neffâsâti fiyl’ukad;

“Düğümlere üfüren kadınların şerrinden”

5-) Ve min şerri hâsidin izâ hased;

“Haset ettiğinde, haset edicinin şerrinden!”

41 / 188

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!