Bu hususu, kısaca izah ettikten sonra deriz ki, “RUH” Rabbin zuhur hükmüdür!.. Bundan dolayıdır ki, hükmün, ne hastalığı, ne bozukluğu, ne sapıtması ne de tezkiyeye ihtiyacı gibi hâlleri katiyen olmaz. Keza ne de azabı veya huzuru olur “RUH”un!.. Bu hâller tamamen beyinden kaynaklanmaktadır!..
“RUH”, ALLÂH’IN HÜKMÜDÜR!.. Tıpkı Cibrîl, yani emir âleminden bir şuur gibi... Bu çok iyi bilinir ki, meleklerin yani âlem-i emrin, ne yemesi, ne gıdası; ne yorulması, ne uyuması; ne oturması, ne kalkması; ne terbiyesi, ne terbiyesizliği, ne kötülüğü; ne hastalığı ve ne de sağlığı olur!
Öyle ise emir âleminde, dişilik erkeklik ve bu gibi hâller yokken, nasıl olur da gene Rabbin hükmünden olan “Ruh” hakkında bu gibi şeyler söylenebilir?..
Bilinsin ki, “RUH” orijinali itibarıyla tektir ve Rabbin hükmüdür!.. Onun, ne yemesi ne içmesi, ne yorgunluğu, ne gıdası, ne hastalığı, ne terbiyesi, ve ne de ölümü olur. Ruh insana sadece hayatiyet verir...
Hayatiyetimizin cevheridir... Varlığımızı meydana getiren ana cevherdir ki; bu “Ruh-u Â’zâm”dır!.. Bir de “kişilik ruhu” vardır ki; bu beyinden oluşur!..[1]
Kişilerin bu mevzudaki bütün ithamları, bulguda beyne aittir. Rabbin hükmü bütün bu ithamlardan uzaktır. Keza ruhun gelmesi, gitmesi, çağırılması gibi hâller dahi asla söz konusu değildir! Ruhu, sadece Rabbi çağırır; ve Ruh da aslî âlemine rücu eder, cesedi terk ederek!..
Bütün ruha atfedilen hâller, gerçekte fıtrî tecelliler; zâhirde ise beyne ait fizik bulgulardır.
Gerek Efendimizin devrinde ve gerekse kendisinden bir süre sonra büyüklerin hiçbiri bu mevzuda ruha böyle bir ithamda bulunmamış; ancak daha sonraları yaşamış olan bazı kişiler, bu mevzuda konuşmak zorunda bırakıldığında, müşahede ettiklerinin gerçek mânâsını değil, sadece olduğu gibi gördüklerini izah yoluna gitmişler ve biraz açılmak zorunda kalmışlardır. Ve böylece bugüne kadar gelinmiştir.
Vazifemiz, gerçekleri Rabbin izniyle izahtır... Şüphesiz ki herkes ilmi kadar konuşur.
Şurası muhakkaktır ki, her bilgi sahibinin fevkinde, ondan daha iyi bilen vardır.
[1] “Ruh-u Â’zâm” ve “kişilik ruhu” konusunda geniş bilgiyi “RUH İNSAN CİN” ve “İNSAN ve SIRLARI” isimli kitaplarımızda okuyabilirsiniz.