Diyelim ki, bir milyar basamaklı merdivende sen, 222.222’nci basamağı oluşturmak için takdir olundun! Bir milyar basamaklı merdivenin 222.222’nci basamağısın. O basamak olman için, konumuna göre nasıl yontulman gerekiyorsa; Allâh, sana öyle bir olaylar dizini takdir etmiştir ki; sen o olaylar dizini içindeki yontulman sonunda, gelip 222.222’nci basamak olarak oraya oturabilirsin. 300.000’nci veya 222.221’nci basamak oraya uymaz!
Allâh, ezelde ilminde, öyle bir merdiven takdir etmiş, çizmiş ki; o merdivenin basamakları insanlar, merdiven ise insanlık!.. Her bir insan, hangi basamak olarak takdir edilmişse, o basamağın yontusuna tâbi olacak, bir ömür boyu yaşamından sonra, gelip o basamağı oluşturacaktır!
Kıyamet, bu merdivenin tamamlanmasıdır. İnsanlığın kıyameti, insanlık merdiveninin tamamlanmasıdır.
Soru: “Deminki anlatımda, ‘İnsanın, merdivenin hangi basamağında olacağı bellidir’ diye bir cümle geçti... Ama bir de âyet var;
“Külle yevmin huve fiy şe’n - O, her an yeni bir şan’dadır!” (55.Rahmân: 29)
Bu âyetin mânâsı ile, insanın hangi basamak olduğunun takdir ile belirlenmiş olması hususunu çakıştıramıyorum?..”
Şu cümlenin mânâsı çok önemli:
“Allâh, her bir âlemde, o âlem sûretleri olarak tedbir eder.”
İşte bu, “Allâh her an yeni bir şan’dadır” işaretiyle anlatılan olaydır.
Şimdi dikkat ediniz…
“İrade-i cüz yoktur, yalnızca küllî irade vardır!” cümlesi ne kadar doğru ise;
“Her cüz, kendi iradesiyle yaşar!” cümlesi de o kadar doğrudur!..
Biri bu elimin en uç noktası, diğeri öbür elimin en uç noktası; oysa ben ikisi aynı şey diyorum!..
Küll var, ayrıca bir de cüz var, diye kabul ediyoruz; hâlbuki, böyle ayrı iki yapı yok!..
Beş duyu verilerine dayanarak varlığa bakarsan, cüzler var… İlim boyutunda, bilinç boyutunda ilimle bakarsan cüzler yok, yalnızca Küll var!.. Yani, Varlık TEK ve dolayısıyla da irade TEK!.. Tek bir irade var!
Bilinç boyutundan “eşyânın hakikatine” baktığın zaman Küll’e ait irade, “Küllî irade” diyorsun...
Beş duyuyla bakarsan, aynı irade, cüz sûretlerinden göründüğü için, “Cüz’i irade” diyorsun.
Oysa, gerçekte, ikisi de aynı şey!.. Yani, “cüz” ve “Küll” iki ayrı şey değil!
Dolayısıyla, “Küllî irade vardır, gerçektir” dersen, doğrudur... Ama, “yanında bir de cüz’i irade vardır” dersen, yanlış! Çünkü, Küllî iradenin yanında bir de cüz’i irade sahibi bağımsız bir varlık yoktur.
Ya da, sadece “Cüz’i irade vardır” diyebilirsin. Yani, ayrıca bir de “Küllî irade” yoktur; çünkü “cüz” adını verdiğin şey aslında “Küll”dür!.. Göze göre “cüz”dür o!.. Şuur boyutunda, varlığın “TEK”liğini idrak ettiysen, artık bilmişindir ki ayrıca bir cüz yok!