8. Enfâl Sûresi
Medine-i Münevvere’de, Bedir’de nazıl olmuştur (İbni Abbas r.a.’den bir rivayette: 30.ayetten itibaren 7 ayet hariç)... 75 ayettir...
Bu nedenle Bedir savaşından, ganimetlerden ve bu sahneleme ile anlatılması gereken kıtal-cihad hususlarından bahsetmektedir... Ve elbette hakiki iman, zikir ve seyri sülük işlevlerini çok incelikli olarak anlatmaktadır...
‘Ganimetler’ manasında kullanılan “Enfal”, “nefel” kelimesinin çoğuludur...
“Nefel”, sözlük olarak bir şeye ilave edilen kısım demektir... Nitekim ibadet adı altındaki çalışmalarımızda “nafile” kelimesi de buradan gelir... Yani farz olana-o farzın cinsinden (sünnete uygun)- ilave edilen çalışmalar...
1-) Sana savaş ganimetlerinin taksimini (konusunu) soruyorlar... De ki: “Savaş ganimetleri, Allâh ve Rasûlünündür... Allâh’tan (hakikatinizin yaşanmaması hâlinde, bunun getireceği sonuçlarından) korunun ve aranızdaki din kardeşliği ilişkisini (birbirinizin hakikatini görerek) düzeltin. Eğer (hakiki) iman edenler iseniz, Allâh’a ve Rasûlüne itaat edin (çünkü Hakikatiniz ve o hakikatin dillendiricisi, sizin hakikatinizi yaşamanızı ister).”
2-) Kesinlikle iman edenler o kimselerdir ki, “Allâh”ı anıp düşündüklerinde onların şuurlarında ürperti olur (o azamet yanında kendi acziyetlerini düşünmekten); onlara O’nun işaretleri okunduğunda, onların imanlarını arttırır (düşünebildikleri oranda)... Onlar Rablerine tevekkül ederler (hakikatlerindeki El Vekiyl isminin, gereğini yerine getireceğine iman ederler).
3-) Onlar ki, salâtı ikame ederler (Allâh’a yönelişleri sonucu, tüm varlığın O’nun hükmüne uyduğu; âlemlerde Allâh Esmâ’sından başka {dûnunda} hiçbir şey olmadığı yaşanarak, “Bakıy Allâh’tır” hakikati açığa çıkar) ve onları rızıklandırdıklarımızdan (maddi veya salâtı yaşamanın sonucu oluşan manevî rızkı) infak ederler.
4-) İşte onlardır hakkıyla (tahkike dayalı) iman edenler... Onlar için Rableri indînde (hakikatleri olan Esmâ mertebesinin getirisi olan) dereceler, mağfiret (Esmâ kuvvesi olan ilmin benliği örtmesiyle oluşan bağışlanma) ve kerîm rızık (cömert - şerefli rızık, maddi veya manevî rızık) vardır.
5-) Nitekim Rabbin seni, Hakk’ı yaşatarak (duygusallıktan değil) evinden çıkardığında, gerçekten iman edenlerden bir bölümü bundan hoşlanmıyorlardı.
6-) Hak apaçık ortaya çıkmışken, buna rağmen onlar bunu kabullenmiyorlardı... Sanki onlar göre göre ölüme gidiyorlardı.
7-) Hani Allâh size iki gruptan (Kureyş ordusu veya kervandan) birinin sizin olacağını vadediyordu... Silah sahibi olmayanın (kervanın) sizin olmasını arzu ediyordunuz (kısa vâdeli kazanca, getirisi kolay olana bakıyordunuz, hâlbuki uzun vâdede size zarar verecekti bu isteğiniz)... Allâh da uyarılarıyla Hakk’ı gerçekleştirmek ve hakikat bilgisini inkâr edenlerin ardını kesmeyi diliyordu.
8-) Hakk’ı gerçekleştirmek ve boş, asılsız olanı geçersiz kılmak için... İsterse Allâh’a karşı suç işleyenler bundan hoşlanmasın!
9-) Hani siz Rabbinizden yardım istiyordunuz da: “Muhakkak ki ben, birbiri ardınca bin melâike ile size yardım ediyorum” diye size icabet etmişti.
10-) Allâh bunu ancak bir müjde olsun ve onunla kalpleriniz mutmain olsun diye yaptı... Yardım, zafer ancak Allâh indîndendir... Muhakkak ki Allâh Aziyz’dir, Hakiym’dir.