Sunu

Değerli Dostlarım...

Allâh’ın bu fakîre fark ettirdiklerine göre...

Bugün çok büyük bir çoğunlukla Kutsal Kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’i, Allâh Rasûlü’nü ve İslâm Dini’ni maalesef çok yanlış yorumlamaktayız...

Bu yanlışımızı da, her konuyu birbirinden kopuk olarak ele aldığımız; mevcut doneleri bir sistem içinde, birbirine bağlı olarak incelemediğimiz için fark etmemekteyiz!

Düşünür ile diğer insanlar arasındaki fark da buradadır.

Düşünür için, hiçbir konu kendi başına ele alınmaz! Mutlaka o konu, onu çevreleyen konular içinde ve onlarla bağlantılı olarak ve hep birlikte ele alınmalı ve değerlendirilmelidir.

Tıpkı bir puzzle gibi, her parça kendi yerini bularak sonuçta tek bir resmi ortaya çıkartmalıdır.

Düşünür olmayan içinse -etiketi ne olursa olsun- önemli olan; o tek resmi meydana getiren yüzlerce veya binlerce parçayı bir kutunun içinde toplamaktır! O, sadece elindeki küçük görüntüyle yetinir; ve hatta toplamda açığa çıkan tek resimden bahsedeni tekfir bile edebilir.

Bu arada parçaların birbiriyle uyumsuzca yan yana koyulmasını yanlış bulan sınırlı akıllılar da, resmi suçlar, hiçbir şeye benzemiyor, ne saçma derler, elindeki puzzle’ı değerlendiremeyenler yüzünden!

Din, iki tür inananına hitap eder;

1. Anlamadan korkuyla sarılıp, kendini kurtarmak isteyen anlayışı sınırlıya...

2. Dini anlayarak değerlendirmek isteyen düşünen beyin sahiplerine...

Düşünen beyinler, gerek Kurân’ı gerekse Allâh Rasûlü’nü geldiği günün şartları içinde değil; zamanüstü olarak evrensel boyutta değerlendirirler; bin yıl sonrasına bile hitap edebilecek şekliyle anlamaya çalışırlar.

Kelimenin şeklinde veya yalnızca geldiği günün kullanım alanında değil; tüm yaşamlarda nasıl anlaşılması gerektiği üzerinde dururlar.

Gelen âyetin veya söylenen sözün “ruhu”nu anlamaya çalışırlar... Hangi amaçla, neyi neyle, neden değiştirmek için gelmiş o âyet ve söylenmiş o söz, bunu araştırırlar...

İşte bu araştırmaları, düşünen beyinleri Kurân’ın “RUHU”na, Rasûllüğün “HAKİKAT”ine eriştirir... Bunun sonucu da...

“Allâh indînde DİN İSLÂM’dır” gerçeğine varmak olur!

Allâh hepimize, İndîndeki Din İslâm’a ermeyi, kendi kısır değerlendirmelerimizden kurtulmayı nasip etsin.

6.4.1999

 NJ – USA

1 / 56

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!