75 - Kıyamet Sûresi
"Euzü Billahi mineş şeytanir racim"
BismillahirRahmanirRahıym
- 
        Lâ uksimu Bi yevmil kıyameti; Kıyamet sürecindeki gerçekliğe; 
- 
        Ve lâ uksimu Bin Nefsil Levvameh; Ve Nefs-i Levvâme’ye (hakikate ters düştüğünü fark edip pişmanlığını yaşayan bilince) kasem ederim! 
- 
        Eyahsebul’İnsanu ellen necme’a ‘ızameh; İnsan, onun kemiklerini asla cem’ etmeyeceğimizi mi sanıyor? 
- 
        Bela Kadiriyne ‘alâ en nüsevviye benaneh; Evet! Onun parmak uçlarını bile tesviye etmeye (parmak izlerini bile aynen oluşturmaya) kaadirleriz. 
- 
        Bel yüriydul’İnsanu liyefcure emameh; Hayır! İnsan, önündekini (ölümle başlayan yaşamı) yalanlarcasına azgınlaşıyor! 
- 
        Yes’elü eyyane yevmul kıyameti; “Kıyamet süreci (ölüm sürecinde yaşanacaklar) ne zamanmış?” diye sorar. 
- 
        Feizâ berikal besar; Gözünde şimşek çaktığında, 
- 
        Ve hasefel Kamer; Ay tutulduğunda, 
- 
        Ve cumi’aşŞemsu velKamer; Güneş ve Ay bir araya geldiğinde! 
- 
        Yekulul’İnsanu yevmeizin eynelmeferr; O süreçte insan: “Nereye kaçabiliriz?” der! 
- 
        Kellâ lâ vezere; Hayır, (dışarıda) sığınak yoktur! 
- 
        İla Rabbike yevmeizinil müstekarr; O süreçte (her birimin kendi) karargâhı Rabbinedir! 
- 
        Yünebbeül’İnsanu yevmeizin Bima kaddeme ve ahhar; O süreçte insanda, takdim ettiği (önceden gönderdiği) ve tehir ettiği (sonraya bıraktığı, yapmadığı) şeylerin bilgisi açığa çıkarılır. 
- 
        Belil’İnsanu ‘alâ nefsihi basıyretun; İşte (gerçek şu ki) insan, kendi nefsini değerlendiricidir! (“OKU yaşam bilgini {kitabını}! Bilincin bu aşamada, yaptıklarının sonucunun ne olduğunu görmeye yeterlidir.” 17.İsrâ’ Sûresi: 14. âyetini hatırlayalım. A.H.) 
- 
        Ve lev elka me’aziyreh; Mazeretlerini öne sürse bile (bir şey değişmez)! 
- 
        Lâ tuharrik Bihi lisaneke lita’cele Bih; Onu dilinle tekrar etme, Onu acele (muhafaza) için. 
- 
        İnne’aleyna cem’ahu ve Kur’âneh; Muhakkak ki Onu cem’ etmek ve Onun okunması bize aittir. 
- 
        Feizâ kare’nahu fettebı’ Kur’âneh; Onu okuduğumuzda, Onun okumasına tâbi ol! 
- 
        Sümme inne ‘aleyna beyaneh; Sonra, muhakkak ki Onun beyanı (açığa çıkarılması) da bize aittir. 
- 
        Kellâ bel tuhıbbûnel’acilete; Hayır! Bilakis siz acileyi (peşin olanı, dünyayı) seversiniz; 
- 
        Ve tezerunel’ahırete; Sonsuz gelecek yaşamı bırakırsınız! 
- 
        Vucûhun yevmeizin nadıretun; O süreçte yüzler ışıl ışıl parlar. 
- 
        İla Rabbiha nazıreh; Rablerine nazırdırlar! 
- 
        Ve vucûhun yevmeizin basiretun; O süreçte nice yüzler de asıktır! 
- 
        Tezunnu en yuf’ale Biha fakıreh; (O asık yüzlüler) bellerinin kırılacağını hissederler! 
- 
        Kellâ izâ beleğatitterakıye; Hayır! (Can) köprücük kemiklerine ulaştığında; 
- 
        Ve kıyle men rak; “Kimdir ölümden kurtaracak?” 
- 
        Ve zanne ennehulfirak; Bilmiştir ki, yaşanacak o malûm ayrılık! 
- 
        Velteffetissaku Bissak; Ayaklar dolanmıştır! 
- 
        İla Rabbike yevmeizinilmesâk; O süreçte sevk rabbinedir! 
- 
        Fela saddeka ve lâ sallâ; Ne tasdik etti, ne salât eyledi (yöneldi Rabbine)... 
- 
        Ve lâkin kezzebe ve tevellâ; Fakat yalanladı ve yüz çevirdi! 
- 
        Sümme zehebe ila ehlihi yetemetta; Sonra da (benlikle) gerine gerine ehline gitti. 
- 
        Evlâ leke feevlâ; Gereklidir sana, gerekli! 
- 
        Sümme evlâ leke feevlâ; Evet, kesinlikle gereklidir sana gerekli! 
- 
        Eyahsebul’İnsanu en yutreke süda; İnsan, başıboş olarak bırakılacağını mı sanır? 
- 
        Elem yekü nutfeten min meniyyin yümna; Dökülen meniden bir sperm değil miydi? 
- 
        Sümme kâne ‘alekaten fehaleka fesevva; Sonra katılaşmış kanda genetik yapı oldu da; yarattı, tesviye etti (amacına göre programladı). 
- 
        Fece’ale minhüzzevceynizzekere vel’ünsâ; Ondan iki eşi; erkek (bilinç - aktif yapı) ve dişiyi (beden - pasif - edilgen) (bilinç - beden) oluşturdu. 
- 
        Eleyse zâlike BiKadirin ‘alâ en yuhyiyel mevta; İşte O (bunları yapan Allâh sistemi ve düzeni), ölüleri diriltmeye Kaadir değil midir?