Oradan Buradan

Ağızdan çıkan söz, anne memesinden çıkan süte benzer; geri girmez çıktığı yere! Bir kere söylenmeye görsün!

Bazılarında ise beyninden çıkan düşünce, yaydan fırlamış ok gibidir! Sahibine, attığı okun sonucunu yaşamaktan başka bir şey bırakmaz!

Gönlün de sahibi vardır; kelbin sahibi olduğu gibi!

Mazeret, kendini kandırmacadır; sistemdeki yeri ise, avuntudan başka bir şey değil!

O günde (gelecekteki bir meçhul günde mi?), kimseye mazeret sorulmaz!..

Diz yarası bir gün kapanır; ama dil yâresi çok güç!

Yaşamda ve sistemde, yalnızca içinde bulunduğun şartlar ve senden çıkanlar söz konusudur; sonucunu da yaşamak zorunluluğuyla beraber!

İhanetin diyeti yoktur!

Cehennem yolunun taşları iyi niyetle örülmüştür!

Zekâ, sana gününü kurtartır; ama bil ki, o zekâ “ötekiler”in mamasını da üretir!

Dünya’da kimle isen, ötesinde de onunla olmayacaksın; dünyandakiyle beraber olman çok daha yakın ihtimal!

Zâhirindeki, bâtınına ve hakikatine perde ise, “Allâh”tan perdeli geçeceksin âhirete!

Sorgu melekleri “nûr”dur; şekilden berî; ama, her mezara giren, onları farklı algılar! Neden ve nasıl ki?

Türkiye’de üç+iki, dört edebilir; beyaza, siyah denebilir… Ama dışarıda bunlar, başka değerlendirmeler de alabilir!

Atılan adımların sonucunu, zekâ başka türlü değerlendirir; akıl başka türlü!

Selin önüne kattığı çöpler, selden merhamet dilerlerse, kendilerini tatmin etmiş olurlar!

Aklın saf dışı edildiği yerde, zekânın ürünleri yenir; ama meyve zehirleyici de olabilir!

Zorbalık, aklı ve mantığı geçici bir süre için esir edebilir; ama asla ebeden hükümran olamaz!

Hile yapanın başarısı, asla süre gitmez!

Kaybedecek, yaşamından başka bir şeyi kalmamış olana ölüm, yalnızca ödüllenmedir!

İnsanlara baş olup, hükmetme duygusu “emmâre”nin dışa vurmasından başka bir şey değildir!

Mânâ ehlinin, siyasette yeri yoktur!

Maneviyattan tard edilen, siyaset sahnesinde yerini alır!

Orman, kaba kuvvetin hüküm sürüp; güçlü olanın dilediğinin, zayıf ve âcize uygulandığı yerdir!

Zorlamanın olmadığı, insanların birbirine tahakküm etmediği arazilere şehir denir!

Köylerin, ağaları vardır!

İçi-dışı başka olanın, dünyası ve âhireti de başka olur!

Sultanın âkıbeti sulta altıdır!

Her şey bir gün tersine döner!

İnsanlar için değil, “Allâh” için varım!

Dünyan, sana aittir; bana değil!

“Ben”den kopmadıkça kendini tanıyamazsın!

Kendini tanırsan, “ben”i tanımış olacaksın!

“Suç”la perdelisin!

Beynindeki etiket, bana asla yapışmaz!

Kimse beni, bırakıp gittiği yerde bulamadı!

Dünyanda bulamadığını Dünya’da asla bulamayacaksın!

Deccal’in dünyasında tüm değerler ve gerçekler alt-üsttür, ters-yüz!

“Mehdi” bâtınından gelmedikçe, dünyanda hidâyete eremezsin!

Son nefese kadar tövbe kapısı açıktır; ama geçmişi telâfi asla mümkün değildir!

Gel sen, kendine kendin gibi bir yâr seçmekten vazgeç de; “Allâh”ı yâr seç!

 

3.5.1999

37 / 67

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!