33. Ahzâb Sûresi
Medine-i Münevvere’de, 97. sırada nazıl olmuştur... Ahzab (hendek) savaşından ve o savaşda İslam’a hasım olan hizibler’den bahsetmesi dolayısıyla bu isimle anılmıştır... Kur’an’da “Ey O Nebiy!” diye Hz.Rasulullah’a nübüvveti yönüyle hitab ederek başlayan üç sureden biridir (diğerleri: Talak ve Tahriym’dir) ve içinde Nebiy kelimesi (“en-Nebiy” diye 15 defa) en çok geçen bir suredir...
Ahzab Suresinde: Hz.Rasulullah s.a.v.in nübüvvetine nisbetle bazı hükümler, O Nebiy’nin mü’minlere kendi nefslerinden daha evla olduğu, Hz.Rasulullah’ın “üsve-i hasene= güzel numune” olduğu, Hz.Muhammed’in (s.a.v.) Rasulullah ve HatemünNebiy olduğu, O Nebiy’e Allah ve melaikesinin salat ettiği ve iman edenlerin de O’na salat ve selam etmesi gerektiği, ehl-i beyt’in özel durumu, “İnsan”ın yüklendiği emanet,... gibi bir çok önemli konu açıklanıyor.....
1-) Ya eyyühen Nebiyüttekıllahe ve lâ tutı’îl kafiriyne vel münafikıyn* innAllâhe kâne ‘Aliymen Hakiyma;
Ey Nebi! Allâh’tan (açığa çıkarttıklarının sonuçlarını yaşatacağı için) korunanlardan ol! Hakikat bilgisini inkâr edenlere ve münafıklara (ikiyüzlülere) uyma! Muhakkak ki Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.
2-) Vettebı’ ma yuha ileyke min Rabbik* innAllâhe kâne Bima ta’melune Habiyra;
Rabbinden sana vahyolunana tâbi ol... Muhakkak ki Allâh, yaptıklarınızı (yaratan olarak) Habiyr’dir.
3-) Ve tevekkel alAllâh* ve kefa Billâhi Vekiyla;
Allâh’a tevekkül et! Esmâ’sıyla hakikatin olan Allâh, Vekiyl olarak yeterlidir!
4-) Ma ce’alAllâhu li racülin min kalbeyni fiy cevfih* ve ma ce’ale ezvacekümüllaiy tuzahirune minhünne ümmehatiküm* ve ma ce’ale ed’ıyaeküm ebnaeküm* zâliküm kavlüküm Bi efvahiküm* vAllâhu yekulül Hakka ve HUve yehdis sebiyl;
Allâh hiçbir erkeğin göğüs boşluğunda iki kalp oluşturmamıştır! Kendilerinden zihar (eşini anası gibi kabullenerek kendine haram kılma) yaptığınız eşlerinizi, analarınız kılmamıştır. Evlatlık kabullendiklerinizi de oğullarınız kılmamıştır. Bunlar boş laflarınızdır! Allâh Hakk’ı bildirir; doğru yola O hidâyet eder!
5-) Üd’uhüm liabaihim huve aksetu indAllâh* fein lem ta’lemu abaehüm feıhvanüküm fiyd diyni ve mevaliyküm* ve leyse aleyküm cünahun fiyma ahta’tüm Bihi ve lâkin ma te’ammedet kulubüküm* ve kânAllâhu Ğafûran Rahıyma;
Onlara (evlatlık aldıklarınıza), babalarına nispetle hitap edin... Bu, Allâh indînde daha adaletlidir. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, bu durumda onlar, sizin dinde kardeşleriniz ve dostlarınızdır... Hata yaptığınız şeyde üzerinize bir suç yoktur... Fakat kasıtlı düşünerek yaptıklarınız hariç... Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.