85 - Burûc Sûresi
"Euzü Billahi mineş şeytanir racim"
BismillahirRahmanirRahıym
- 
        VesSemâi zâtilburûci; Andolsun o burçları barındıran Uzay’a! 
- 
        Velyevmilmev’ûdi; Vadolunmuş o sürece! 
- 
        Ve şahidin ve meşhud; Şahide ve şahit olunana! 
- 
        Kutile ashâbül uhdûd; Öldürüldü o hendek halkı... 
- 
        En nari zâtİlvekud; O çıralı ateşte. 
- 
        İz hüm ‘aleyha ku’ûd; Hani onlar ateş çevresinde oturanlardı. 
- 
        Ve hüm ‘alâ ma yef’alune Bilmu’miniyne şuhud; Onlar, iman edenlere yaptıkları şeylere şahittiler! 
- 
        Ve ma nekamu minhüm illâ en yu’minu Billâhil ‘Aziyzil Hamiyd; Onlardan (iman edenlerden) yalnızca Aziyz ve Hamiyd olan Allâh’a iman ettikleri için intikam aldılar. 
- 
        Elleziy leHU MülküsSemavati vel’Ard* vAllâhu ‘alâ külli şey’in Şehiyd; O ki, semâlar ve arzın mülkü O’na aittir! Allâh her şeye şahittir! 
- 
        İnnelleziyne fetenülmu’miniyne velmu’minati sümme lem yetûbu felehüm ‘azâbu cehenneme ve lehüm ‘azâbulharıyk; Muhakkak ki, iman eden erkeklere ve iman eden kadınlara işkence yapıp, tövbe de etmeyenler var ya, onlar için cehennemin azabı vardır ve onlar için yakıcı azabı vardır. 
- 
        İnnelleziyne amenû ve ‘amilussalihati lehüm cennatün tecriy min tahtihel’enhar* zâlikelfevzülkebiyr; Muhakkak ki iman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, onlar için altlarından nehirler akan cennetler vardır... İşte bu büyük kurtuluştur! 
- 
        İnne batşe Rabbike leşediyd; Muhakkak ki Rabbi’nin yakalayışı çok şiddetlidir! 
- 
        İnneHU HUve yübdiu ve yu’ıyd; Muhakkak ki “HÛ”dur, ibda (izhar) eden ve iade (tekrar izhar) eden! 
- 
        Ve HUvel Ğafûrul Vedud; O, Ğafûr’dur, Vedud’dur. 
- 
        Zül’Arşil Meciyd; Arş sahibi’dir, Meciyd’dir (şanı, azameti yüce). 
- 
        Fa’alün lima yüriyd; İrade ettiğini (Dilediğini) yapar! 
- 
        Hel etake hadiysülcünûd; O orduların haberi sana geldi mi? 
- 
        Fir’avne ve Semud; Firavun ve Semud’u (helâk eden)! 
- 
        Belilleziyne keferu fiy tekziyb; Hayır! Hakikat bilgisini inkâr edenler bir yalanlama içindedirler. 
- 
        VAllâhu min verâihim muhıyt; Allâh, onların verasından (derûnlarından) ihâta edendir! 
- 
        Bel Huve Kur’ânun Meciyd; Üstelik O, Kur’ân-ı Meciyd’dir. 
- 
        Fiy Levhın Mahfuz; Levh-i Mahfuz’dadır!