64. Teğâbun Sûresi
Teğabun Suresi, Medine-i Münevvere’de nazıl olmuştur... Tüm sureler itibarıyla 107. veya 111. sırada indiği rivayet edilir... Adını, 9.ayetinde geçen “YevmütTeğabun”dan alır... “YevmütTeğabun” aslında kendini aldatanların fani dünyada (doğal olarak) tam aksini zannederken ölüm sonrası gerçeklikte bu aldanışlarının ortaya çıkması, kimin zararlı kimin karlı olduğunun tartıldığı gün; aldatma/aldanma günü demektir... 18 ayettir...
Teğabun Suresinde: Tesbih sırrı, iman ve küfrün bir Rasul’ün ba’si ile meydana çıktığı, insanların Kafir olmalarının çok önemli bir ana nedeninin Allah’ın bir BEŞER RASUL irsal etmesini kabullenmelerindeki zorluk ve ba’s’ı anlamayışlarıdır, cem’ ve teğabun günü, sahih iman ve salih amel kötülükleri keffaretler, musibet Allah’ın izniyle isabet eder, B-sırrıyla Allah’a iman edenin kalbini Allah hidayet eder, iman edenlere eşlerinden ve evladlarından bir düşman olduğu, mal-evlad fitnedir, gücün yettiği kadar Allah’dan ittika, infak ve nefsin cimriliğinden korunanlar, Allah’a karz-ı hasen, bazı ilahi isimlerin tecellileri,...gibi bir çok konu açıklanmaktadır...
Teğabun Suresi ile ilgili bir hadis-i şerif: “Doğan hiçbir kimse yoktur ki onun kafasının teşabükünde (şebekesinde, ağında, birbirlerine geçtiği yerlerde?), Teğabun Suresi’nin fatihasından (baş tarafından, başlangıcından) beş ayet yazılmış olmasın”.
1-) Semâlarda ve arzda her ne varsa (Allâh Esmâ’sıyla yaratılmaları dolayısıyla) Allâh’ı (kulluk işlevlerini yerine getirmek suretiyle) tespih etmede! Mülk O’na aittir, Hamd O’na aittir! O her şey üzerine Kaadir’dir!
2-) “HÛ” ki, sizi yaratmış olandır! Buna göre kiminiz hakikat bilgisini inkâr edendir ve kiminiz de iman edendir! Allâh yaptıklarınızda Basıyr’dir.
3-) Semâları ve arzı bil-Hak (Hak olarak - Esmâ’sının özellikleriyle) yarattı ve (Esmâ bileşimleri şeklinde) sûretlere bürüdü de sûretlerinizi en güzel yaptı! O’nadır dönüş!
4-) Semâlarda ve arzda ne varsa bilir! Gizlediklerinizi de, açığa çıkardıklarınızı da bilir! Allâh içlerinizin zâtı olarak Aliym’dir!
5-) Bundan önceki (ümmetlerden) hakikat bilgisini inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? Bu sebepten işlerinin vebalini tattılar (sonuçlarını yaşadılar)! Onlar için feci bir azap da vardır!
6-) Buna şu sebep oldu: Onların Rasûlleri kendilerine apaçık deliller olarak gelirdi de: “Bir beşer mi bizi hakikate erdirecek?” derlerdi! Bu yüzden hakikat bilgisini inkâr ettiler ve yüz çevirdiler! Allâh (da onların imanından) müstağni oldu! Allâh Ğaniyy’dir, Hamiyd’dir.
7-) O hakikat bilgisini inkâr edenler, asla bâ’s olunmayacaklarını zannettiler! De ki: “Hayır (yanılıyorsunuz)! Rabbime kasem ederim ki, elbette bâ’s olunacaksınız; sonra yaptıklarınızın anlamının bilgisi sizde açığa çıkacaktır! İşte bu Allâh üzerine çok kolaydır!”
8-) Esmâ’sıyla hakikatiniz olan Allâh’a, Rasûlüne ve inzâl ettiğimiz Nûr’a (ilme) iman edin! Allâh yaptıklarınızı (B sırrınca) Habiyr’dir.
9-) Toplanma süreci için sizi bir araya getirdiği süreç!, işte o Teğabun (aldanışların apaçık fark edilip yaşanacağı) sürecidir! Kim, Esmâ’sıyla hakikati olan Allâh’a iman eder ve imanının gereğini uygularsa; onun kötülüklerini ondan siler; onu altından nehirler akan cennetlere, içinde sonsuza dek kalmak üzere dâhil eder... İşte bu azîm kurtuluştur!
10-) İnkâr edip varlıklarında mevcut işaretlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar, içinde sonsuza dek kalmak üzere ateş ehlidirler! Ne kötü dönüş yeridir!