-
VELÎ, Allâh’ı irsal olduğu sûretlerde, kendine taktığı isimlerle seyrederken; Havas, Allâh’ı, isimlerle etiketlenmiş sûretlerin hakikatlerine ulaşma çabası içinde seyre çalışır. Birincisi, Allâh’la seyirdir (seyri mâallâh); ikincisi Allâh’ı seyirdir (seyri ilallâh).
-
Şartlanma ve kabullerine göre beyninin yarattığı hologram dünyanda yaşıyorsun! O dünyanı ister cehenneme döndür ister cennete!
-
Önümüzdeki süreçte büyük pişmanlıklar yaşayıp, bu neden başımıza geldi, diye dövünmek istemeyenler; duygusallığı ve aldatıcı çevrelerini bir yana koyup objektif bakışla yaşanan gerçekleri görmeliler. İş işten geçtikten sonra, pişmanlık veya suçlu aramanın yararı olmaz!
-
“Beyin” adıyla işaret ettiğimiz şey, Allâh’ın esmâ kompozisyonunun sûretidir. “Ez ZÂHİR” isminin bir görünümüdür. Tüm esmâ potansiyelini de derûnunda barındırır.
-
Evren boyutlarına kıyasla partikül-parçacık kabul edilen galaksi animasyonu… Sadece şunu düşünün. Din, bu sonsuz muhteşem büyüklüğü insan kavrasın diye mi gelmiş, onu tanrı edinsin diye mi?
-
İnsanın “Allâh” ismiyle işaret edileni, trilyonlarca galaksi barındıran evreni düşünmesi imkânsızdır. TANRI YOKTUR! “Allâh” yanısıra ikinci bir varlık da yoktur makrodan nanoya! Kur’ân sayısız metaforla hep “insanın kendi hakikatini fark ettirmek” için bildirilmiştir.
-
Bütün insanların ağır cehennemî yanışlar yaşamasının en büyük nedeni EGOSUDUR. EGO (benlik) hep karşısındakinin kendisi gibi düşünmesini, kendisi gibi davranmasını, kendi dediğini yapmasını ister. “Niye benim istediğim gibi yaşamıyor!” Oysa bu imkansızdır. Herkes kendini yaşar!
-
Nanköre kızılmaz, çünkü oluşumu nankörlük üzeredir. Nankörlüğü değiştirmek mümkün değildir. Allâh’ın verdiği nimetleri tepip nefsinin arzuları peşinde koşan nankör ancak ölümü TADINCA anlar nankörlüğün kendisini ebeden nelerden mahrum bıraktığını! Selâmet, nankörden uzak durmaktadır!
-
“Ben senin için neler yaptım!” Kur’ân bu anlayışı ŞİRK olarak değerlendirir. Herkes Allâh’tan nasibini almıştır “kul” eliyle. “Sen atmadın, atan Allâh’tı!” âyeti her alanda herkes için geçerlidir ve ölüm sonrası herkes bu gerçekle şok olacaktır! Benlik şirktir!
-
Cins cinsi çeker, demişler. Herkes kendi gibilerle olmaktan keyif alır. Herkes ergeç lâyığını bulur. Hiçbir beraberliğe şaşma; mutludur, çünkü lâyığını bulmuştur. Yanlış veya uyumsuz beraberlikler de sonunda biter. Hayatta, su yolunu, kişi yoldaşını bulur.
-
Beraber olduğun kişinin kaderini paylaşman kaçınılmazdır!
-
Çok enteresandır, “müslümanım” diyenlerin çoğunluğu neye iman etmesi gerektiğini bilmiyor! İSME, RESME, EZBERE İMAN OLMAZ! İman sayılmaz. Kur’ân “ismine” iman, iman değildir! Kurân’ın içinde, âyetlerinde ne dediğini bilecek, ondan sonra iman edeceksin. Bilmediğin şeye iman olmaz!
-
“ALLÂH’a iman ediyorum” diyebilmen için, önce Rasûlullâh’ın âyetlerle açıkladığı “ALLÂH”ın ne olduğunu anlayacak, kavrayacak, sonra da aklın bu tanımlamalara yatıyorsa; bu tarif edileni tasdik ediyorsa şuurun, ben buna iman ettim, diyeceksin. Yoksa hayalindeki TANRIYI etiketlersin!
-
“Biz onları mesh ettik, maymuna dönüştürdük” diyor âyet. Siz elbette maymuna dönüşüp, şuursuzca, sorgulamadan, araştırmadan, ne okuduğunuzu anlamadan bilmeden BİRBİRİNİZİ TAKLİTLE YAŞAYANLARIN neslinden değilsinizdir! Yaşamınızda TAKLİDİN yeri ne kadar?
-
Her an kendi algoritmasına göre otomasyon ile process ve output ortaya koyan beyin yanısıra, onun üzerinde tasarruf edecek bir “BEN” yoktur! Âyet: “Allâh yanısıra ilâh edinme!” Âyet: “la ilahe illa Allah’”
-
“Rabbine ibadet et tâ ki YAKIYN gelene kadar” âyet. “YAKIYN neredeyse küfür olacaktı!” Hadis. Bu iki tespiti ayrı ayrı ve sonra da bir ara olarak düşünürsek, ne denmek istenmiştir acaba? Bu arada YAKIYNden söz eden Tekâsür sûresine de göz atılabilir.
-
İşini ÖTENDE VAR SANDIĞIN tanrıya havale etmeyi bırak; ÖZÜNDEKİ ALLÂH KUDRETİNE İMAN EDEREK elinden gelenin en iyisini yapmaya çalış! “BENLİĞİNİZDE, GÖRMÜYOR (kavramıyor) MUSUNUZ?” “NEREDE OLURSANIZ OLUN SİZİNLE BERABERDİR” “ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINDIR” âyetler böyle.
-
Seni mutlu eden de yakan da olaya olan bakış açındır! Olayı şartlanmana veya kabulüne göre yorumluyorsun. Böyle de olabilirmiş; Allâh dilediğini yapıyor deyip, FAİL Allâh ile kavgayı bırakırsan hiçbir şey seni yakmaz!
-
Beyin adıyla işaret ettiğimizin ne olduğunu aşağıda 7 yıl önce anlattığım şekilde anlayamazsak, kesin bilin ki ister DİN ister BİLİM, her alanda hayatımız metaforlar dünyasında, hayalî kurgular içinde geçecektir! Bu iki videoyu izleyin ve düşünün: https://t.co/EmlnnSEtvE - https://youtu.be/D8V0sQ4UEhs
-
Beynimiz görme ve duyma sınırlamasıyla bloke olduğu içindir ki parçalardan oluşmuş bir bütünlük, teklik anlayışı içinde dolaşıyoruz. Oysa tek bir bütünlük içinde ALGILAYICILARIN TÜRÜNE GÖRE oluşan çok parçalılık söz konusu. Gözümüz ilmimizi değil, ilmimiz görüşümüzü oluşturmalıdır.
-
KORKU vehmi tetikler, VEHİM KORKUYU ÜRETİR. Böyle bir döngü esir alırsa kişiyi, hayatı hem kendine hem çevresine cehennem olur. Korkak kişilerin vehmi kuvvetli olur. Korkaklıklarını örtmek için de “korumacılık” etiketini kullanarak kendi korkaklıklarını örtmeye çalışırlar.
-
Dünya’da yaratıldık; ne olduğumuz hakikatimiz bildirildi, kimimiz buna iman etti kimimiz etmedi ve sırayla bedenlerimizi terk edip edindiklerimizle kuantum beynimizin dünyasında, onun yeni özellikleriyle yaşamımıza devam edeceğiz. Bedenli yaşamı iman doğrultusunda değerlendirebilsek.
-
Çevrenizdeki insan ve insansıları fark etmek istiyorsanız işte size bir kriter. Önceliği karşısındakilere veren, önce sen diyen, yolda trafikte oturmada konuşmada kalkmada önceliği karşısındakine tanıyan, insandır. Önce ben diyen, öne atılan, hep kendini öne süren ve ben ben ben diyenler de insansıdır. İşte size basit insan ve insansı farkını gösteren bir kriter.
-
Zekâ ve akıl farklı şeylerdir. Kimi insanda zekâ ön plandadır, kiminde akıl. Zekâ kişinin kısa vadede çıkarlarını ön plana alan beyin faaliyetidir, ki uzun vadede o çözüm kendisine yarar sağlamayabilir. Pişmanlık yaşatabilir. Akıl ise uzun vadeli bakış ve davranış oluşturur.
-
Kur’ân-ı Kerîm’e göre yeryüzünde HALİFE olarak açığa çıkan İNSAN tüm ALLÂH İSİMLERİNİN İŞARET ETTİĞİ ÖZELLİKLERİ BEYNİ ile ortaya koyar. BEYNİNE ZARAR VEREN İBLİS gibi Allâh lânetine uğrar yani Allâh’tan uzak düşer. Beyninizi OKSİJENSİZ bırakmayın! Beyninize zarar vermeyin!