- 
Marifet; pırlantayla taşı ayırt etmek değil; pırlantaları değerlendirebilmektir! 
- 
Gıpta etmeyiniz, çalışınız! 
- 
Herkes, imkânları nispetinde mesûldür! 
- 
“Vermedi” değil; “Alamadım” deyiniz! 
- 
Zorlamayınız ki, zorlanmayasınız! 
- 
Öldürmeyiniz ki, hayat bulasınız! 
- 
Hayvan ile insan arasındaki fark, birincisinin hayatının bittiği yerde ikincisinin hayatını başlamasıdır! 
- 
Zamanı ve yeri geldiğinde, vasıtayı terk etmeyi biliniz! 
- 
Hüsrana uğrayanlar, geldikleri yeri unutanlardır! 
- 
Ortamlarını hiçe sayanlar, er geç tökezlenirler! 
- 
“HEP” olmak istiyorsanız, “HİÇ” olunuz! 
- 
Gerçeğe eren, gördüğünü tanır! 
- 
Yüceliğin ziyneti, tevazu; ermişliğinki ise, yadırganmayıştır! 
- 
“Hikmet”, yaradılışın sırrına erenin ağzından dökülen sözlerdir!.. 
- 
“Hikmet”, velînin sükûtunda; Ârifi Billâh’ın seslenişindedir! 
- 
Samimiyete ihanet eden, felâh bulmaz! 
- 
Huzur; sevgi ve nefretin ötesindeki âlemin adıdır! 
- 
Sükût; sırrı işitmekte olanın hâlidir! 
- 
Hayret; sırrı görenin hâlidir! 
- 
Seyir; sırra erenin hâlidir; ki o, artık, daimîdir! 
- 
Gayesi zevk olan, şirktedir! İlacı, emre yönelmektir! 
- 
Tasavvufun basamaklarına basmamış olanlar, o basamakların görüşlerinden ebediyen mahrum kalırlar! 
- 
Güneş, geleceği saati bildiğin için gelmez! 
- 
Gecelerini, “Ey gündüz hemen gel” demekle israf etme! 
- 
Verilene ihanet, vereni görmemek veya görmezlikten gelmekle olur!