Gününüzün ne kadarını Kurân’ı “OKU”mak için değerlendiriyorsunuz?.. Ne kadarını da dünyada bırakıp gidecekleriniz için harcıyorsunuz?..

Evet, Kurân’ı “OKU”yabilmem için bana ne tavsiye edersiniz?.. Hangi hocaefendi ya da şeyhefendiye devam etsem ki, bunu okuyabilmek için?.. Bana tavsiye edebileceğiniz biri var mı?..

Ona her şeyimi bağışlamaya hazırım; iş ki bana Kur’ân “OKU”masını öğretsin!..

Bir ton altın olan kasa anahtarı boynunda, kuru ekmek kemirmekte olan pozisyonundan kurtulabileyim!..

Yok mu bana bir diyeceği olan?..

Cevap

− Bir ton altınımız yok ki!..

Üstad

− Anahtar boynunuzda, altın da kasanızda!..

Cevap

− Başımızdaki gözlüğü veya takılı olan gözlüğü aramaktayız. Bunun anahtarını arıyoruz.

Üstad

− Bu hâl üzere ölmek mi istiyorsunuz, hâlinizden memnun olarak?..Yoksa…

Cevaplar

− Ben kendi adıma; insan ilişkilerini aşmaya çalışmakla uğraşıyorum. İnsanlara bakış açım değişti ve insanlar bana, bendeki neyi anlatıyorlar diye bir bakışla düşünüyorum ve kendi adıma bunun iyi başlangıç olduğunu düşünüyorum.

− Ne diyelim Üstadım!.. “Kuran’ı OKU’yun” diyorsun... Kurân’da da “Tâhir olmayanlar el sürmesin” yazılı... Ne yapalım??!

Üstad

− Duş al temizlen!..

Cevaplar

− Biz aradığımızı bulduk!.. Bulmayan düşünsün!

− Bize zaman lazım Üstadım...

Üstad

− Yaşam garanti belgen kaç yıllık?..

Cevaplar

− Bilinçli olduğum her an OKU’maya çalışıyorum.

− Anahtarı kullanmayı başaramıyoruz Üstadım.

− Korkunun ecele faydası var mı?

Üstad

− Günün 24 saatinin ne kadarında bilinçlisiniz?

Cevap

− AHH... Bize HİMMET lazım Üstadım!..

Üstad

− Size gayret lazım dostlarım!.. 

66 / 117

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!