İmam GAZÂLİ merhum, meşhur eseri “İHYA-U ULÛMİD’DİN”de, ashabın âlimlerinden olan İbni Abbas (radıyallâhu anh)’ın şöyle dediğini yazar:

“‘O ALLÂH ki yedi semâ yaratmış, arzdan da onların bir mislini; ARALARINDAN emir inip duruyor!..’ (65.Talâk: 12) âyeti celilesinin tefsirini yapacak olsam, beni taşa tutardınız... Bana kâfir derdiniz!..

Şimdi de;

“EMRİ SEMÂDAN ARZI TEDBİR EDER…”

Âyetindeki, “TEDBİR”in mânâsına gelelim...

Bakın Hamdi Yazır merhum “TEDBİR”i nasıl açıklıyor:

TEDBİR, bir işin arkasını görerek ona göre gereğini tayin etmektir... Allâh Teâlânın tedbiri ise, HİKMETİNE göre İRADE buyurmasıdır…

Şu hâlde burada “EMİR”, umurun tekili olarak “şein” mânâsınadır…

Yani, DÜNYANIN İŞİNİ MELÂİKE GİBİ SEMÂVÎ ESBAB VE KUVA İLE YUKARIDAN AŞAĞIYA İNDİRMEK SURETİYLE TEDBİR ve İDARE EDER... (Cilt: 6; Sayfa: 3859)

Sanırım artık iş iyice şekillenmeye başladı...

Bakın, “Yıldızlar da (yaydıkları dalgalarla) O’nun hükmünü yansıtarak hizmet verenlerdir...

Peki ne iş yapıyorlar, görevleri ne?..

Boş yere, kuru kuruya gökte dönsünler, sadece süs olsunlar diye mi yaratılmış bu yıldızlar?..

O Allâh ki, yedi semâ yarattı ve arzdan da onların bir mislini! Emir (hüküm - iş) onların ARALARINDAN sürekli - kesintisiz inzâl olur.

Âyetinin yorumunda bakın Hamdi YAZIR merhum ne diyor, “HAK DİNİ KUR’ÂN DİLİ” isimli en kapsamlı ve değerli tefsirinde:

Bizim anlayabileceğimize göre, bunun zâhirde seyyarelerden her biri kendi semâsı dâhilinde bir arz (yeryüzü) gibidirler; ve ONLARDA DA ALLÂH’IN BİRTAKIM MAHLÛKATI VARDIR; demek oluyor!.. (Cilt: 7; Sayfa: 5078)

Esahhı akval olan bu ihtimale göre, Arzımızın seyyarelerle, seyyarelerin arzımızla bir mücaneseti, ve semâlarla da bir mümaseleti bulunduğu neticesi alınır...

Bundan da, arzımızın dahi bir seyyare ve seyyarelerin az çok arzımız gibi kendi âlemlerinde birer merkezi sıklet ve bazı mahlûkata mesken ve bazı eserlere menzil olan maddi ve laekalmeadin ve nebatı hâvi birer cirm oldukları sezilebilir...(Cilt: 7; Sayfa: 5081)

Evet, artık baklayı dilimizin altından çıkarmanın sırası geldi herhâlde...

Lütfen gerçekçi olalım ve meseleyi, görmek istediğimiz gibi görme noktasından, gerçekçi ve objektif bir biçimde, olduğu gibi görme noktasına oturtalım...

ALLÂH İsmiyle İşaret Edilen”, “SINIRSIZ vücud” sahibi olduğu içindir ki; kendi varlığı, vücudu dışında başka bir varlık ve vücud sahibi yoktur...

Tüm isimlerle andığımız bütün varlıklar ve birimler, hep O’nun varlığı, vücudu ve isimlerinin mânâlarıyla kaîm ve daim ve harekette ve bilinçte varlıklardır!..

34 / 57

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!