Biz insanları değerlendirmek için değil; kendimizi tanımak, geliştirmek ve yaşamımızdan pişmanlık duymayacağımız şekilde ölüm ötesine geçmek için geldik... Bunun dışındaki yönelimler, bizim hedefimiz yolunda hızımızı düşürtür; telâfi edemeyeceğimiz şeyleri kaybettirir!
Öyle ise tüm değerlendirmelerimizi yeni baştan gözden geçirmeyi deneyelim, eskiyle kıyaslamaksızın; önümüzdekileri, objektif olarak, bize verdikleriyle, “yeni” olarak fark etmeye çalışalım... Ancak bu takdirde “yeni” olarak karşımızdakileri değerlendirmemiz mümkün olur...
Yaşamınızdaki değerlendirmeleriniz değil, tasavvurunuzda oluşan tüm rüya ve hayalleriniz dahi böyledir!.. Onlar dahi, aynı şekilde, eski verilerinize kıyasla değerlendirilir... Bu yüzden de yorumlarınızı hep eskiye kıyasla yaparsınız...
Peki, karşılaştığınız şey, ya yeni bir şeyse, eskiyle alâkası olmayan!?. Ve siz, onun hak ettiğini vermemekle, ona zulmetmiş olmaz mısınız?.. Ona zulmetmekle, kendi nefsinize zulmetmiş olmaz mısınız?
Acaba yaşam, eskinin kendini yenilemesi olarak mı açığa çıkıyor; yoksa yepyeni oluşlar var da, beynimiz hep eskiye kıyasla değerlendirme yaptığı için, biz öyle mi kabul etmek zorunda kalıyoruz?
Baktığımızda, dün gördüğümüzün aynını gördüğümüz düşüncesini taşımamıza karşın, niye “yeni”yi fark edemiyoruz?..
Bunun en basit açıklaması, yazdığımız yazılardaki yanlışları, tekrar okuduğumuzda fark edemeyişimizdir... Daha detaylı anlatmak gerekirse, “refresh” yapmadan sayfa açmamızdır! Yani, eski veritabanıyla “yeni”ye bakmamızdır!..
Ancak gerçekten “yeni”yi algılamak istiyorsak, “refresh” de yetmeyecek, belki toptan “format” atmak gerekecektir!.. Bu da beyni sınırlı kapasite ile çalışanlar için fevkalâde güç, neredeyse imkânsız bir iştir!
Peki olmayacak bir işse, niye bunları yazıyorum?
En azından böyle bir olay olduğunu düşündüm; ona göre varlıkları, yaşamı değerlendirmeye çalışıyorum; sizin de bundan haberiniz olsun, diye!.. Zira, “yeni”leri fark etmezsek, hâlâ atamızın, babamızın veya annemizin “yenilenmiş”ini giymekte devam ederiz; gibime geliyor!
Öyle ise, gelin dostlar olabildiğince, eskiye veya başkalarına kıyaslamaları bir yana bırakıp, “yeni” olarak değerlendirmeye çalışalım her an tüm yaratılmışları!.. Bazıları “şeriat” sözcüğü kapsamına “Kur’ân ve Hadis” yanı sıra kıyas ve icmâı da koyar; ama biz, o kanaatte değiliz!.. “Şeriat”, bize göre, “Kur’ân ve Allâh Rasûlü açıklamalarından” ibarettir!..
Gerisi, herkesin yorumunda ve sorumluluğundadır!
28.11.1998
New Jersey - USA