1. Allâh MEKRİNİ üzerlerine çekip, deccalin CENNETİNDE keyif ve zevkle yaşayanlara, şeytan amellerini süslü gösterir; böylece MEKRE düşmüş olduklarını fark etmeden geçip giderler!

  2. İsmi BEYİN olanın SIRLARINA ve derûnuna keşfi ermeyenler, ötelerde hakikat ararlar!

  3. İsmi Allâh olanın tenzih ve teşbihinin ne demek olduğunu anlamadıkları için, yanı sıra tanrı edinmiş olanlar, beynin hakikatini de görmekten ebediyen mahrum kalacaklardır!

  4. Kendilerine apaçık gerçekleri gösterildiği hâlde, hâlâ mecaz ve misalleri esas alıp buna göre hayal dünyalarında yaşamayı tercih edenlere, yaşantıları mübarek ola!

  5. Gördüğünü tanımayanı hayalindekiyle başbaşa bırakın! Böylece ona zulmetmemiş olursunuz.

  6. Nâdan, Keriym'in ikramını reddeder de nankör olur; mekre uğrar da, amellerini süslü görür!

  7. KERİYM ALLÂH, nâdan ve nankörlerin dahi RABBİ’dir!.. Sonra beyinleriyle açığa çıkardıklarının sonucunu yaşarlar! İşte MEKR budur.

  8. Kaldırmazsa perdeyi, fakîr ne yapsın! Çöplük evinde sürünmekten başka ne gelir elden!

  9. Kimi “Rabbi zidniy ilma” âyeti hükmünce ilmini arttırmaya gayret eder; kimi de dedikodu üretip yaymak için! Kim ne için yaratılmışsa ona o kolaylaşır. Her şey yerli yerincedir. Fiiline bak; ne için yaratılmış olduğunu ve sonucunu gör!

  10. Günümüzü, dünyada bırakıp gideceğimiz şeyler için tüketmekten kurtulmuşluğun BERAATINI alma niyazıyla... “İstediğim HAK’tır benim” diyebilme umuduyla...

  11. Allâhümme inniy eûzü Bike min mekrike ve eûzü Bike minke.

  12. Gâfil, davranışlarını zarfa bakarak düzenler; âkil ise mazrufa bakarak! Sizin ilişkileriniz hangi düzeyden?

  13. İftira eden zâlim ya aklını yitirmiştir ya da imanını! İman ile iftira aynı kalpte bulunmaz! Şahidi olmadığın olay hakkında konuşmak ya dedikodudur ya gıybet ya da iftira!

  14. “İNSAN”ın ORUCU, muhatabında gayrılık görmemektir!

  15. Gerçek dünyada renk yoktur! Renk, beynin kendi içindeki bir olgusudur! Dalgaları dönüştürüp sûretleri ve renkleri beyin içinde yaratan “Musavvir” elbette Subhandır!

  16. “ŞİRK”siz (“BEN”LİKSİZ) yaşamın Bayramını yapmak nasip ola hepimize... Allâh bunu kolaylaştıra!

  17. KEŞKE demenin kesinlikle yararı olmadığını; yapılmışın kaybettirdiğinin ASLA telâfi edilemeyeceğini anlamak için, daha kaç defa elimizi yakmamız gerekiyor!

  18. “ALLÂH”ının yukarıda olmasıyla, İÇİNDE veya ÖZÜNDE olmasının hiçbir farkı yoktur! Hepsi de aynı ölçüde veya değerde “ŞİRK”tir! (Yûsuf: 106)

  19. UYANIKLIĞINDAN UYAN!

  20. “BEN”ini kurban edemeyenin cezası ebeden “BEN”inin sınırları içinde yaşamaktır.

  21. Araf’ta dünyasına tövbe edip, şeytanını (beden kabulünü) taşlamayanın; nefsini (benliğini) Allâh’a ermek uğruna kurban etmeyenin Bayramı olur mu?

  22. Vahşi hayvanın evcilleşmesi ayrı konudur; “İNSAN” olmak ayrı konu... Hz. İsa; “İnsan iki defa doğmadan semânın melekûtuna ulaşamaz” demiştir. Ârifin sözü şu: “İNSAN olmaya geldim!”

  23. “İNSAN”, Allâh ahlâkıyla ahlâklanmış olandır! Toplumsal örfe dayanan ahlâklar evcilleşmişlere aittir. Onları mükemmelleştirir!

  24. Şükreden kendine eder; nankörlük eden de kendine eder!.. Nankörlük, hüsranla sona erer!

  25. İnsanoğlu elleriyle kurabiye yapar, sonra ona tapar; sonra da oturup yer! Kurabiyesine tapınanlardan olmaktan arınma dilerim!

3 / 132

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!