1. İnsana cehennemî yanışları yaşatan her olayın kökeninde, benlik ve gurur vardır. Bilgi, benlik ve gururdan kurtarmaz. Tasavvufî terbiye gerek.

  2. Karşısındakinde HAKK’ı görmeyen, kavga da eder, hakaret de! “NE YANA DÖNSEN VECHULLÂHI GÖRÜRSÜN” âyetini okuyamamış olan yanmaya mahkûmdur.

  3. “FESEMME VECHULLÂH” âyeti, uyarıdır. Gaflete düşme, Esmâmla sonsuz sûrette görünürüm, sen gördüğüne takılma; ilmine göre değerlendir, demektir.

  4. Ufkunun genişliğini, sahip olmayı hayal ettiğin şeyler gösterir. Kimi et, ot, ya da dünyalık nesneler hayal eder; kimi de sonsuz kuvveler!

  5. İnsanın yaşı yoktur! Beden üzerinden zaman geçer. O da her üç-beş senede tamamen yenilenir, eskisini baz alarak. Sen bir bilgi paketisin!

  6. 70-80 yaşında dediğin eskimiş bedendir. İçindeki bilgi paketi olan insan ise, ya 15-20’dir, yada çok seyrek 25-30! Bir de böyle incele!

  7. Şaşma o 70-80’liklerin hırsına, arzusuna, aşkına! Zira onların her biri ölümsüz bilgi paketleri olarak hâlâ, her dem taze gönüllerdir.

  8. “Allâh, Vekîl” de ve sabret! “La havle vela kuvvete illa Billâh” okumaya devam et, anlamını düşünerek. Mutlaka derdinden selâmete çıkarsın.

  9. Tasavvufun hedefi, Vahdettir (insana hakikatini hatırlatıp yaşatmak). İyi ahlâk derslerini, iyi ahlâk dernekleri veriyor zaten.

  10. Benim görevim, insanlara öğrendiklerimi bildiklerimi anlatmaktır. Ne yapacaklarına, bilgilerine göre kendileri karar verir; sonucunu yaşarlar.

  11. Allâh her kulunu bir görevle yaratmıştır. Herkes varlığında hâkim esmâlara göre görevini yerine getirir. “Ben” diyen, Esmâ'dır!

  12. Herkes kendi özgün programıyla ve kapasitesiyle yaratılmıştır. Basîret sahibi ol, karşındakinin kapasitesine saygı göster. Zorlama!

  13. Ne kadar değişik yollardan, misallerle anlatsam bir türlü anlatamıyorum, dedim; Mevlâna cevap verdi, seslendi: “Uğraşma boşuna. Seni ancak gördükleri ve duydukları kadar anlayacaklar. Gördükleri, ancak kendi anladıkları kadarı olacak."

  14. Daima gerçekleri konuşan yalnız yaşamaya mahkûmdur. İnsanların çıkarlarına uygun konuşursan yanına koşar, toplanırlar; eleştirirsen kaçarlar.

  15. Arkandan iten yoksa, önünü göremediğin yerde adım atma! Nereye, neye, bastığını görmezsen, üzerine bastığından pişman olabilirsin!

  16. MEKR, Allâh’ın planını göremeyip, indî planlara göre hüküm vermekle başlar! Aceleyle karar vermek, çoğunlukla şeytana tâbi kılar insanı!

  17. İbadetten amaç, algıladığın her şeyde her an dilediği Esmâ özellikleriyle açığa çıkmakta olan TEK’i seyreyler hâlde olmaktır.

  18. TEK’i seyretmekten gaflet, tüm üzüntü, sıkıntı ve ötesinin getireceği cehennemî yanışlar; TEK’i seyir ise sonsuz mutluluğun kaynağıdır!

  19. Beynin fark edilen işlevleri, fark edilmeyen çalışmaları yanında çölde kum tanesi gibi kalır! Yedi milyar beyninden açığa çıkan hep aynı beyinden.

  20. Allâh’a yakîn elde etmek isteyen, “beyin” konusuna eğilsin ve beyni tanımaya çalışsın! Daha beyni tanımayan, onun yaratıcısını nasıl tanır!

  21. Sağdan soldan duyduğunu tekrar etmek asla iman değildir! Kelime-i şehadet okumak, “şahidim” demektir! Neye şahitsin? Ne gördün?

  22. Eserine bak, ustayı tanı! Birini tanımak, sana yararlı mı yararsız mı olacağını anlamak istiyorsan, eserine bak.

  23. Gerçek İslâm Dini’nde “fetvaya uydum” diyerek yanlışa uymanın sonucundan kimse kendini kurtaramaz! Fetva verenin yorumudur, kimseyi bağlamaz.

  24. Güçlenen her birilerini kullanmak üzere bekleyen daha güçlüler vardır. Güç için güçlüye sığınan, köleliği seçmiştir.

  25. Hırsın sonu köleliktir! Özgürlüğün yolu beklentisiz olmaktan geçer! Beklenti, kaybedeceğin kumar masasına oturmaktır! Hırs, borçlandırır!

20 / 132

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!