Soru

− Üstadım, neden Rasûllere Risâletinden bir süre sonra kader sırrı açılıyor?

Üstad

− Risâlet görevinin hakkıyla edâsı için kişinin kaderinin genelde örtülü olması gerekir... Çünkü geleceği biline biline bildiri yapmak zordur!..

Soru

− Belki tepki alacağım ama, bir soru sormak istiyorum... İslâm’ı şimdiye kadar alışılmışın dışında yorumlamanız ve bazı herkesin anladığı İslâmî terimleri başka kelimelerle açıklamanızın İslâmî açıdan nedenini öğrenmek istiyorum. Teşekkürler Üstadım.

Üstad

− Yaptığım araştırmalar sonucunda edindiğim bilgiler bende böyle bir yorum oluşturdu... Doğru veya yanlış, kişisel kanaatim budur.

Herkes elbette ki, kendine yakın gelen lisan ile olayları değerlendirir... Bizim bu dilimizin de, kendimiz gibilere bir faydası olabilir diye düşünüyorum... Faydası olmuyorsa, zaten o kimse burada vakit kaybetmeyecektir...

Soru

− Cebrâil (a.s.): “Mele-i Â’la seni bekliyor” diyerek nereye davet etti? Refik-i Â’lâ, Mele-i Â’lâ’nın üstünde bir mertebe midir?

Üstad

− Bildiğim kadarıyla diğer bir adıdır...

Soru

− Necm Sûresi 39. âyetindeki “İnsanın say’inden başkası kendinin değil” meâlindeki “say”in hakikat boyutundaki mânâlarından birinin, “Kimseye bağlanmayın Allâh Rasûlü’nden başka” mânâsını anlayabilirmiyiz?.. Diğer mânâlarını lütfeder misiniz?..

Üstad

− Allâh Rasûlü’nün bahsettiği sistemi anlayanlar elbette ki yaşamlarında ondan ibret alarak o yolda yaşarlar... Âlimler, istişare mahallidir; tâbi olma mahalli değil!..

Herkes yaptığı çalışmaların karşılığını alacaktır... Âyetin uyarısına göre...

Yemediğiniz yemeğin enerjisi sizin için oluşmaz bedeninizde...

Soru

− “ALLÂH’ın “Aliym” sıfatıyla kelâm getiren ve götürenlerin adına insan grupları içinde “YILDIZ” denirdi.” Üstadım buradaki “Yıldız”ı nasıl anlamalıyız?..

Üstad

− İlim, karanlık cehil gecesinde insana yol gösteren yıldız gibidir...

Soru

− Her şey, sistemde sebep-sonuç ilişkisi midir..?

Üstad

− Takdirin oluşturduğu sistemde; her şey bir öncekinin doğal sonucu olarak ve aynı zamanda takdirin gereği bir biçimde, açığa çıkar...

Soru

− Üstadım, beyin sadece değerlendirebildiklerini mi ruha yükler?..

Üstad

− Beynin algıladığı her şey!.. Senin farkında olman şart değil!..

Soru

− Bir sorum var Üstadım... Ama soru benim değil, bir abimizin müşkülüymüş… Sormamı istedi, ben de kırmadım

25 / 80

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!