77 - Mürselât Sûresi
"Euzü Billahi mineş şeytanir racim"
BismillahirRahmanirRahıym
-
Velmurselati ‘urfa;
Andolsun o ardı ardına irsâl olunanlara;
-
Fel’asıfati ‘asfâ;
Şiddetle esip de savuranlara;
-
Vennaşirati neşra;
Diriltip ayağa kaldıranlara;
-
Felfarikati ferka;
Seçip ayıranlara;
-
Felmülkıyati zikra;
Hatırlatıcıyı ilka edenlere (şuurda açığa çıkaran kuvveler. Mele-i Âlâ. Alûn melekler. “İlka” da, “likâ” da aynen “nefh” gibi derûndan zâhire ya da içten dışa doğru “şuurda” oluşan bir hâl, hissediştir. Ahfâ - Hafî {Sıfat tecellisi} - Sır {Esmâ tecellisi} - Ruh {Fuad - Esmâ mânâları yansıtıcısı} - Kalp {Şuur} - Nefs {Bilinç} sıralamasında, Ruh’tan kalbe yansımaları anlatır. “Halife - İnsan” bu mertebelerin tamamıdır ya da bu bütünlüğe “İnsan” adı verilmiştir; denebilir. Bundan yukarısının ise dile gelip anlatılması doğru değildir, denir. Allâhu âlem! A.H.)!
-
‘Uzren ev nüzra;
Özür (kabahati silmek için) yahut uyarı olmak üzere.
-
İnnema tu’adune levakı’;
Vadolunduğunuz (bâ’s) mutlaka gerçekleşecektir!
-
Feizennücûmu tumiset;
Yıldızlar silindiğinde (ışıkları görünmez olduğunda),
-
Ve izesSemâu furicet;
Semâ yarıldığında,
-
Ve izelcibâlu nüsifet;
Dağlar savrulduğunda,
-
Ve izerRusulu ukkıtet;
Rasûller (-Nebiler değil-) yeni işlevleri için yerlerini aldıklarında.
-
Lieyyi yevmin üccilet;
Hangi gün için ertelenmişlerdi?
-
Liyevmilfasl;
Ayırt edilme süreci için!
-
Ve ma edrake ma yevmulfasl;
Fasl (ayırt edilme) süreci nedir bilir misin?
-
Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O süreçte (ölümle birlikte başlayacak ikinci yaşam sürecini) yalanlayanların vay hâline!
-
Elem nühlikil’evveliyn;
Evvelkileri helâk etmedik mi?
-
Sümme nutbi’uhümül’ahıriyn;
Sonra, ardı sıra gelenleri de onlara tâbi ederiz (onlar da helâk olurlar).
-
Kezâlike nef’alu Bilmücrimiyn;
İşte suçluları böyle yaparız!
-
Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O süreçte yalanlayanların vay hâline!
-
Elem nahlukküm min main mehiyn;
Sizi basit bir sudan yaratmadık mı?
-
Fece’alnahu fiy karârin mekiyn;
Onu güvenli bir mekânda (rahimde) oluşturduk;
-
İla kaderin ma’lum;
Malûm bir kadere kadar!
-
Fekaderna* feni’melKadirun;
Böylece biz takdir ettik! Ne güzel takdir edenleriz!
-
Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O süreçte yalanlayanların vay hâline!
-
Elem nec’alil’Arda kifâtâ;
Arzı bir toplanma yeri kılmadık mı?
-
Ahyâen ve emvata;
Diriler ve ölüler için!
-
Ve ce’alna fiyha revasiye şamihatin ve eskaynâküm mâen furata;
Orada yüksek (haşmetli, azametli) sâbit dağlar oluşturduk ve size tatlı bir su içirdik.
-
Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O süreçte yalanlayanların vay hâline!
-
İntaliku ila ma küntüm Bihi tükezzibun;
Haydi, yalanlamakta olduğunuza gidin!
-
İntaliku ila zıllin ziy selasi şu’ab;
Haydi, üççatallı gölgeye gidin (Hristiyanların inandığı teslis - üçleme; Allâh - Ruh-ül Kuds ve Oğlu inancı kurtarsın bakalım sizi, anlamında)!
-
Lâ zaliylin ve lâ yuğniy minelleheb;
Ne (ateşten) gölgelendirir ve ne de (renk renk) alevden kurtarır!
-
İnneha termiy Bişererin kelkasr;
Muhakkak ki o saray gibi büyük kıvılcımlar atar!
-
Keennehu cimaletun sufr;
Sanki o (kıvılcımlar) sarı dev halatlar gibidir!
-
Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O süreçte yalanlayanların vay hâline!
-
Hazâ yevmu lâ yentıkun;
Bu, konuşamayacakları gündür.
-
Ve lâ yü’zenü lehüm feya’tezirun;
Onlara izin de verilmez ki mazeret beyan etsinler!
-
Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O süreci yalanlayanların vay hâline!
-
Hazâ yevmulfasl* cema’naküm vel’evveliyn;
Bu ayırt etme sürecidir! Sizi ve öncekileri bir araya getirdik.
-
Fein kâne leküm keydün fekiydun;
Eğer bir hileniz varsa, hadi bana bir hile yapın!
-
Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O süreçte yalanlayanların vay hâline!
-
İnnelmüttekıyne fiy zılalin ve ‘uyun;
Muhakkak ki müttekîler (korunmuşlar), gölgelerin ve kaynakların içindedirler.
-
Ve fevakihe mimma yeştehun;
Canlarının çektiklerinden meyvelerle!
-
Külû veşrebû heniy’en Bima küntüm ta’melun;
“Yaptığınız çalışmalardan dolayı afiyetle yiyin ve için!”
-
İnna kezâlike neczilmuhsiniyn;
Doğrusu biz muhsinleri (müşahedelerinde Hak’tan gayrı bulunmayanları) böylece cezalandırırız!
-
Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O süreçte yalanlayanların vay hâline!
-
Külû ve temette’u kaliylen inneküm mücrimun;
“Yiyin ve azıcık keyif sürün (dünyada)... Muhakkak ki siz suçlularsınız!”
-
Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O süreçte yalanlayanların vay hâline!
-
Ve izâ kıyle lehümurke’u lâ yerke’un;
Onlara (müşriklere): “Boyun eğin” denildiğinde, rükû etmezler!
-
Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O süreçte yalanlayanların vay hâline!
-
Febieyyi hadiysin ba’dehû yu’minun;
Artık Ondan (Kurân’ın verdiği bu büyük haberden) sonra hangi söze iman ederler?