Windows’ta işletim sistemini aynen kabullenmek zorundasınız; size verilenler hakkında hiç düşünme sorgulama şansınız yoktur! Kesin, kayıtsız şartsız tâbi olmak durumundasınız! Bu konuda artık araştırma ve beyninizi çalıştırmak zorunda değilsiniz!
LINUX’ta ise sorgulama ve düşünme hakkınız vardır! Sürekli düşünüp sorgulamak, araştırmak ve yeni yeni keşifler yapmak şansına sahipsiniz. Buna göre istediğiniz yeni keşifleri yapıp, bunları düşünme, (pardon) uygulama sisteminize ekleme hakkınız vardır. Bunun için kimseye hesap vermek durumunda değilsiniz! Bu konuda tek şart yaptığınız ekleme için telif hakkı istememek ve bunu toplumla karşılıksız paylaşmaktır!
Windows’ta, onun tâbileri, kullarısınız; onun sisteminde yaşayabilmek için!
LINUX’ta herkes özgürdür; Kendi yolunu kendi çizer ve sonuçlarını da kendi yaşar veya kendi katlanır!
Windows kolay yoldur. Üç-beş tıklamayı öğrendiniz mi, artık hiç düşünmeden aynı işlemleri gözü kapalı taklit ederek, sizi tatmin edecek bir şeyler elde edersiniz!
LINUX’ta ise, herkes, hep yeniye açık olarak, hep yeni bir şeyler öğrenerek, mevcuda kendindeki güzellikleri katarak; ve dahi bunları karşılıksız olarak çevresiyle paylaşarak yaşar.
Windows, topluma kabul ettirilen şartlanma ve taklit esasına dayalı müslümanlık anlayışı gibidir sanki...
LINUX ise, ferdî, bire bir Rasûlullâh’ı muhatap gören, Allâh ile arasına kimseyi sokmayan; her şeyi kendinde bulup keşfetmeyi öngören; insanları bu yolda sürekli düşünmeye ve sorgulamaya yönlendirerek sistem ve düzeni tanımamızı isteyen Allâh Rasûlü ve son Nebisi’nin orijinal sistemine dayanır!
Evet...
İşte benim anlayışıma göre, Zamanın Yenileyicisi’nin Dünya üzerine getirdiği yeni anlayışın, bilgisayar dünyasında açığa çıkışına bir örnektir bu olay…
Düşünün bu sistem, nasıl böylesine bir örtü altında işlevini yerine getirmektedir. Bugüne kadar varlığından hiç haberdar olmayanların, LINUX adını dahi duymadan, onun nimetlerinden faydalananların çokluğunu veya tüm bilgisayar dünyasını Windows işletim sisteminden ibaret zannederek; “yenilik” denince de sadece Windows’tan görebildiği kadarını izleyebilenlerin kalabalığını düşünün... Oysa, sizin büyük çoğunluğunuz onu bilmiyor olmanıza rağmen, şu satırlar bile size şimdi bir LINUX işletim sistemi üzerinden ulaşmaktadır.
İşte o “örtü”ye de bir misaldir bu olay...
Ömrümüz varsa, o Yenileyici’nin yaydığı dalgalarla, kimbilir daha hangi alanlarda, daha ne yeni anlayış ve değerlendirmeler ile karşılaşacağız; ya da karşılaştık da farkında değiliz!
Kısacası, “YENİLEYİCİ” anlayışımızı da yenileyip, O değerli Zâtı,din hocası, ya da eli kılıçlı mehdi(!) kisvesinden arındırıp, Hz. Muhammed (aleyhisselâm) örneğinde olduğu gibi, evrensel ALLÂH kulu olarak düşünemezsek; Dünya üzerindeki tüm toplumlara, konularında, yeni ufuklar açmak işleviyle dünyamıza gönderilmiş biri olduğunu anlayamazsak; düşünsel gecekondumuzda bu dünyaya veda edeceğiz demektir!
7 Kasım 2005