Yani, gözün değişik gördüğü, ampullerin büyüklükleri ve şekilleri ve verdiği ışıklardı! İdrak ehli olmayan, bunların hepsi de başka başkadır, dedi...
Rabbin gerçeği idrak ettirdiği kullar ise, evet, bunların büyüklükleri, şekilleri, verdikleri ışık başka başka; ama bu, ampullerin o kapasite ve özelliklerle yapılmalarından ötürüdür, dediler...
Gerçekte ise hepsinin enerjisi birdir!..
Elektriktir asılları!..
Ama, basîret ehli olmayan göremez ki elektriği... Sadece ampulleri görürler ve hükümlerini verirler. Hâlbuki elektrik görünmez ki!.. Sadece, yapmış olduğu işleriyle kendini belli eder.
Öyle ise yaratılmışların, tecellilerin aralarında tefrik olmamasının sebebini azami derecede izaha çalıştık demektir. Eğer bugüne dek bunu idrak etmediysen, artık bugün anlamaya çalış, ibret al.
“...İŞTE BU MİSALLERİ (sembolik anlatımları) İNSANLARA TEFEKKÜR ETSİNLER DİYE VERİYORUZ!” (59.Haşr: 21)
Hâlâ bir şeyler elinden gelmiyorsa... Şüphesiz ki, Rab dilediğini yapar.
Bunu idrak edince artık kul, razı olur Rabbinden...Ve der, sen dilersen azaba düçar edersin, dilersen bağışlarsın! Diler cennete huzur âlemine sokarsın, dilersen cehennemine azaba atarsın. Şüphesiz ki onlar senin kullarındır.
Ve o, yine Rabbini zikretmekte devam eder. Rabbinin tecellilerini düşünür, Rabbinin Zâtı üzerinde tefekkürden kaçınır, sadece “O EKBER’dir”, der.
Rabbin tecellileri için de “Ekber” kelimesini kullanmaz. Bilir ki “Ekber”, gerçekte sadece “ALLÂH”tır; Zâtına mahsustur. Tecelli kebîr olabilir. Ve artık Rabbin tecellilerinin gerçeğini de idrak etmiştir.
Hiçbirisini ne inkâr eder, ne de tenkit!.. Belli bir inanışla, itikatla da kayıtlanmaz!..
Onun için, sadece özü olan Rabbini, aslı olan Hakikati ve Efendimizi bilir!.. Ve dahi bilir ki;
“...EĞER ALLÂH DİLESEYDİ ELBETTE İNSANLARIN HEPSİNİ HAKİKATE ERDİRİRDİ!..” (13.Ra’d: 31)
Eğer böyle olmuş olmasaydı, bir kısım Esmâ-i ilâhîler nasıl tecelli ederdi?..
“Eğer siz günah işlememiş olsaydınız, Allâh yeni bir kavim yaratır, onlara günah işletir de sonra tevbe ettirirdi.”
Buyruğunu hiç işitmedin mi?..