Abdullah Bin Selâm’ın Müslüman Oluşu
Abdullah bin Selâm, Medine yahudilerinin âlim ve en muteber kişisiydi... Sülalesi Yusuf AleyhisSelâm’a kadar uzanmaktaydı...
Yahudiler arasında Husayn olarak anılırdı... Ancak müslüman oluşundan sonra Efendimiz AleyhisSelâm’ın verdiği Abdullah (Allâh’ın kulu) ismiyle tanındı...
Bakın Abdullah bin Selâm, müslüman oluşunu nasıl anlatıyor:
“Ben Tevrat’ı ve tefsirini babamdan öğrenmiştim. Bir gün, âhir zamanda gelecek Rasûlü, sıfatlarını, alâmetlerini ve yapacağı işleri birer birer anlattı bana ve sonra şöyle söyledi:
− Eğer O Harun oğullarından olursa, O’na tâbi olurum, yoksa olmam!..
Ve Rasûlullâh AleyhisSelâm Medine’ye gelmezden evvel de vefat etti... Rasûlullâh AleyhisSelâm’ın Mekke’de Risâletini açıkladığını duyduğum zaman ben O’nun sıfatını, alâmetini ve zamanını biliyordum... Hatta gelişini bekliyordum...
Nihayet Kûba’ya Amr bin Avf oğullarının evine indiğini işitince çok sevindim... Oraya indiğini de durumunu bağırarak haber veren o kişiden duydum... Nadir oğullarından olan bu kimse:
− Bugün Arapların beklediği adam geldi!.. diye bağırıyordu...
Gayrı ihtiyarî titredim ve bağırdım:
− Allâhu Ekber!.. Allâhu Ekber!..
Halam Halide de o sırada ilerideki ağacın dibinde oturuyordu... İyice yaşlanmıştı...
Bu sözümü duyunca çok kızdı:
− Allâh seni umduğuna eriştirmesin!.. Elini boşa çıkarsın!.. Ey habis!.. İmran oğlu Musa’nın geldiğini işitseydin, bundan fazla sevinemezdin... Ben de cevap verdim:
− Ey hala, inan ki O, Musa’nın kardeşidir!.. İkisinin de dinleri birdir!..
Aynı şeyle bize gönderilmiştir... Bunun üzerine halam sordu:
− Yoksa, O, âhir zamanda çıkacağı bildirilen Nebi midir?.. Cevap verdim:
− Elbette, âhir zaman Nebisi O’dur işte...
Sonra karşılamaya çıkan Medinelilerin arasına karışarak, O’nu görmeye çalıştım... Nitekim O’nun yüzünü gördüğüm vakit de anladım ki, gerçekten âhir zaman Nebisidir.
Sonra aradan iki üç gün geçti... Ziyaretine gittim...
− Yâ Muhammed... Şimdi sana üç sual soracağım...
Ki onların cevabını ancak Rasûl olanlar bilebilir...
1. Kıyamet alâmetlerinin ilki nedir?..
2. Cennetlikler, cennete girdikleri zaman ilk defa hangi yemeği yiyeceklerdir?
3. Çocuk hangi hâlde ana soyuna çeker, hangi hâlde baba soyuna çeker?..
Benim bu soruları sıralamam üzerine Rasûlullâh şöyle konuştu:
− Bu soruları soracağını senin önün sıra Cebrâil gelip haber vermişti... İşte sorularının cevabı:
1. Kıyamet alâmetlerinin ilki, insanları doğudan batıya süren bir ateştir...
2. Cennetliklerin yiyeceği ilk yemek, balık ciğerinin sarkmış olan fazlasıdır...
3. Çocuğun ana ve babasına benzemesine gelince... Erkekle kadın birleştiği zaman, erkeğin suyu kadınınkinin önüne geçerse, çocuk babaya benzer!.. Yok eğer, kadının suyu erkeğinkinden evvel gelirse, çocuk anaya çeker...
Bunun üzerine O’nun Risâletini tasdik ettim!.. Ben oradan henüz ayrılmamıştım ki, bir grup yahudinin oraya geldiğini duyduk... Bunu üzerine Rasûlullâh’a şöyle söyledim:
− Ey Allâh’ın Rasûlü, yahudiler, insanı hayrette bırakacak kadar yalan söyleyen, türlü isnatlarla iftiralar atan zâlim ve Hakk’tan uzak bir kavimdir... Eğer benim müslüman olduğumu öğrenirlerse, bana olmadık iftiralar atarlar... Bunun için sen onlara evvela benim nasıl bir insan olduğumu sor, sonra müslüman olduğumu açıklayalım...
Sonra ben bitişik odaya saklandım... Rasûlullâh AleyhisSelâm onları içeri aldıktan sonra sordu:
− Aranızda Huseyn oğlu Selâm nasıl bir insandır?
Bir şeyden haberi olmayan yahudiler konuştular:
− O, bizim en yüksek âlimimizin oğludur ve en yüksek âlimimizdir!..
Bunun üzerine Rasûlullâh AleyhisSelâm sordu:
− Ya o müslüman oldu ise, ne dersiniz?.. Hepsi birden cevap verdi:
− Hâşâ!.. Allâh onu korusun!..
Bunun üzerine ben meydana çıktım ve gözleri önünde şehâdet ettim:
− Tapılacak tanrı yoktur, sadece ALLÂH vardır ve Muhammed de O’nun Rasûlüdür! Ey yahudi topluluğu Allâh’tan korkunuz ve O’ndan size gelene tâbi olunuz. O, yanınızdaki Tevrat’ta ismi geçen âhir zaman Nebisidir... Bundan asla şüpheniz olmasın...
Ancak benim bu açıklamam onları bir anda şaşırttı ve hep birden bana hücum ettiler...
− Abdullah bin Selâm içimizde en şerrli olanımızdır ve en şerrli olanımızın da oğludur!..
Ve daha bin bir çeşit iftirayla bana demediklerini bırakmadılar...
Bunun üzerine Rasûlullâh AleyhisSelâm’a döndüm:
− Ben size dememiş miydim, yâ Rasûlullâh!.. İşte korktuğum başıma geldi...”
Bundan sonra Abdullah bin Selâm evine döndü ve bütün ev halkı kendisiyle birlikte müslüman oldu...