Sabah vakti yaklaşmıştı ki, Ümmü Süleym kocası Ebu Talha’ya hitap etti:
− Yâ Ebu Talha, sen komşumuzun filancalara yaptığı şeyi gördün mü? Ebu Talha hayretle sordu:
− Ne yapmışlar?..
− Filancaların kendilerine verdiği emaneti vermek istememişler!..
− Hay Allâh!.. Emanetin üstüne yatılır mı?.. Ne kötü yapmışlar!..
Bunun üzerine Ümmü Süleym, Ebu Talha’ya meseleyi açıkladı:
− Yâ Ebu Talha, oğlun Übeyr Allâh’ın sana vermiş olduğu bir emanet idi... Ve onu geri aldı... Sakın Allâh’a karşı gelme...
Ebu Talha, zevcesinin gösterdiği bu soğukkanlılığa çok kızdı ve bağırdı:
− Mâdemki öyle idi de, ne diye beni bu hâle soktun!
Sonra kalkıp abdest aldı ve sabah namazını kılmak üzere mescide gitti... Burada namazdan sonra RasûlullâhAleyhisSelâm’ın yanına gelerek durumu haber verdi...
Efendimiz AleyhisSelâm olanları işitince:
− Allâh, geçen gecenizi ikinize de mübarek kılsın!.. şeklinde buyurdu...
Ümmü Süleym bu hâdise üzerine o gece hamile kaldığını öğrendi ve doğurduğu çocuğun adına da Efendimiz’in buyurduğu Abdullah ismini verdi... Efendimiz AleyhisSelâm’ın bu duası bereketiyle yedi çocuğu olmuştu ki, hepsi de Kur’ân okumuş ve hatmetmiş kişilerdi...