“Her kim bize (müslümanlara) silah çekerse, o bizden (müslüman) değildir!.. Her kim bizi aldatır, hıyanetlik yaparsa, o da bizden değildir!..”

***

“Rasûlullâh bir yiyecek yığınına uğradı ve elini o yiyecek yığınının içine daldırdı... Parmaklarına ıslaklık gelince sordu:

− Ey taam sahibi, bu nedir?.. Mal sahibi cevap verdi:

− Yâ Rasûlullâh, ona yağmur isâbet etti!.. Bunun üzerine Rasûlullâh (s.a.v.) buyurdu:

− İnsanların görebilmesi için o ıslak kısmı, malın üstüne neden koymadın?..

Aldatan kimse benden değildir!..”

***

“Gammazlar (koğucular) cennete giremez!..”

***

“Üç kişi vardır ki, Allâh kıyamet günü onlarla konuşmaz, onları temize çıkarmaz ve onlara bakmaz:

1. Yaşlı zinakâr,

2. Yalancı devlet başkanı,

3. Kibirlenen fakir.”

***

“Hiç şüphesiz ki cennete müslüman nefisten başkası giremez... Ve yine hiç şüphesiz Allâh dilerse bu İslâm Dini’ni fâcir bir kişi ile teyid edip kuvvetlendirir...”

***

“Bir kimse Rasûlullâh AleyhisSelâm’in yanına geldi ve sordu:

− Yâ Rasûlullâh bir adam gelse de malımı almak istese, bu husustaki kararınız nedir?

Rasûlullâh buyurdu:

− Malını ona verme!.. Adam sordu:

− Eğer benimle dövüşerek elimden almak isterse?..

− Sen de onunla dövüş!..

− Eğer beni öldürürse?..

− Sen şehîd olursun...

− Ya ben onu öldürürsem?..

− O ateşe gider!..”

***

“Herhangi bir kul ki, Allâh onu bir halkı görüp himaye etmek üzere vali yapar, o da öldüğü gün idaresi altındaki halka hıyanette bulunmuş olarak bulunursa, muhakkak Allâh o kula cenneti haram eder!..”

***

“Allâh’a yemin ediyorum ki, Meryem oğlu İsa âdil bir hâkim olarak muhakkak semâdan inecek, haçı muhakkak kıracak, domuzu muhakkak öldürecek, cizyeyi muhakkak kaldıracaktır...

Bundan sonra Ebu Hureyre (r.a.) Nisâ’ Sûresi’nin 159. âyetini okudu.”

***

“Cin’den bir ifrit dün gece namazımı bozdurmak için ansızın bana hücum etti. Lâkin Allâhû Teâlâ beni galip getirip, ona istediğimi yapmaya fırsat verdi... Sabah olunca hepiniz onu göresiniz diye mescidin direklerinden birine bağlamak istedim... Ancak kardeşim Süleyman (aleyhiselâm) bin Davud’un;

“Yâ Rab, bana mağfiret et ve benden sonra kimseye nasip olmayacak bir mülkü bana bağışla!..” demiş olduğu hatırıma geldi... (ve ifriti kovdum...)”

***

“Ebu Said Hudri (r.a.) Rasûlullâh AleyhisSelâm’dan nakleder:

Bir gün bazıları sordular:

− Yâ Rasûlullâh, kıyamet gününde Rabbimizi görür müyüz?..

Rasûlullâh AleyhisSelâm:

− Evet!.. Güneş’i öğle vakti ayaz ve önünde hiçbir bulut yokken görmek için itişip kakışarak birbirinize zarar verir misiniz?.. Keza, Ay’ı bedir olduğu on dördüncü gece yine ayaz ve bulut yokken görmek için birbirinize zarar verir misiniz?..

− Hayır, yâ Rasûlullâh!..

− İşte bu iki küreden herhangi birisini görmekte birbirinize meşakkat ve zarar vermediğiniz gibi, kıyamet gününde de Allâhû Tebâreke ve Teâlâ’yı görmekte de birbirinize meşakkat ve zarar vermezsiniz...

Kıyamet günü olduğunda bir dellal bağırır:

− Her ümmet Dünya’da kime ve neye tapıyorduysa, bugün de onun peşine düşsün!..

Bunun üzerine her şeyden münezzeh olan Allâhû Teâlâ’dan gayrına tapınan kimseler var ise, bunlar o tapındıkları şeylerin peşine takılırlar ve böylece orada onları takip eder, cehenneme dökülürler...

Artık iyi veya fâcir ve ehli kitap olanlardan yani sadece Allâh’a ibadet edenlerden gayrısı ortalıkta kalmaz...

Sonra Yahudiler çağırılır ve onlara:

− Siz kime ibadet ederdiniz?.. diye sorulur. Onlar da cevap verirler:

− Biz Allâh’ın oğlu Üzeyir’e tapıyorduk!..

Bunun üzerine onlara şu cevap verilir:

− Siz yalan söylüyorsunuz!.. Allâh hiçbir eş ve oğul edinmedi!.. Ve tekrar sorulur:

− Ya şimdi ne istersiniz?.. Onlar yakınırlar:

− Rabbimiz çok susadık... Bize su ver!.. Bunun üzerine onlara:

− Haydi su başına koşunuz!.. denilir...

Ve cehennem onlara suymuş gibi görünür ve birbirlerini çiğneyerek cehenneme atılırlar...

Sonra Hristiyanlar çağırılırlar... Sorulur:

− Siz Dünya’da kime kulluk ederdiniz?.. Onlar da cevap verirler:

− Biz Allâh’ın oğlu İsa Mesih’e ibadet ederdik...

Bu cevapları düzeltilir:

− Yalan söylüyorsunuz!.. Allâh hiçbir zaman eş ve oğul edinmemiştir?.. Sonra sorulur:

− Ya şimdi ne istersiniz?.. Onlar yakınırlar:

− Çok susadık Rabbimiz... Bize su ver!.. Bunun üzerine onlara nida olunur:

− Haydi özlediğiniz suya koşunuz!.. 

36 / 72

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!