Sayfayı Yazdır

50 - Kaf Sûresi

"Euzü Billahi mineş şeytanir racim"

BismillahirRahmanirRahıym

  1. Kaf (KAF harfi {ENE} Eniyet’e işaret eder. İnsan Zâtının üç mertebesi olan Ahadiyet, Eniyet ve Hüviyet tecellilerinden ilk açığa çıkış olan eniyet = ene = ego = BEN noktasına işaret eder. Kaf Dağı, Benlik dağı olarak tasavvufta sembolleştirilir. Dağ, benliğin sembolüdür. Allâhu âlem. A.H.)! Kur’ân-ı Meciyd (açıklanan muhteşem Bilgi)!

  2. Bilakis aralarından bir uyarıcı onlara geldi diye hayret ettiler de, o hakikat bilgisini inkâr edenler şöyle dedi: “Bu çok acayip bir şey...”

  3. “Öldükten ve toprak olduktan sonra mı (bâ’s olunacağız)? O, çok uzak (dönüşü mümkün olmayan) bir geri dönüştür.”

  4. Arzın onlardan noksanlaştırdığı şeyi (yaşlılığın eksilttiklerini) gerçekten bilmişizdir... Kitab-ı Hafiyz (koruyup kayıt eden kitap = memory) indîmizdedir (varlığın ruhunda).

  5. Hayır, onlara geldiğinde Hakikatlerini yalanladılar! Onlar pek karışık bir iş içindedirler.

  6. (Kendilerini arz - beden kabullendikleri içindir ki) üstlerindeki semâya (bilinçlerine) bakmadılar mı ki, onu nasıl oluşturduk ve (duyularla) bezedik! Onun hiçbir kusuru da yoktur!

  7. Arzı (bedeni) geliştirdik; onda sâbit dağlar (organlar) oluşturduk! Onda her güzel çiftten (çift DNA sarmalından) bedenin nebatî özelliklerini meydana getirdik.

  8. (Hakikatine) dönen her kula basîretini açmak ve hatırlatıp öğüt vermek için.

  9. Semâdan bereketli bir su (ilim) indirdik de onunla cennetler (hakikatindeki kuvvelerin güzelliğini hissettirdik) ve hasat edilen taneler (çeşitli marifetler) bitirdik.

  10. Salkım salkım meyveleriyle yüksek hurma ağaçları da...

  11. Kullara yaşam gıdası olması için... Onunla ölü bir beldeyi dirilttik... İşte huruç (dünyalarından - kozalarından çıkış) böylecedir.

  12. Onlardan önce Nuh’un kavmi, Ress Ashabı ve Semud da yalanladı (vefat sonrası ölümsüz ebedî yaşamı).

  13. Ad, Firavun ve Lût’un kardeşleri de (yalanladı).

  14. Ashab-ı Eyke ve Tubba kavmi de (yalanladı)... Hepsi Rasûlleri yalanladı da bu yüzden duyurulan azabım hak oldu.

  15. İlk yaratmada yetersiz mi kaldık? Hayır, onlar halk-ı cedîd’den (yeni yaratılış’tan) kuşku içindeler.

  16. Andolsun ki insanı biz yarattık... Ona (bilincinin oluşturduğu) nefsinin vesvese verdiği şeyi (kendini beden kabullenme fikrini) biliriz... Biz ona, şah damarından daha yakınız!

  17. Sağından ve solundan kayıtla görevli iki kaydedici kuvve, kaydederler!

  18. (İnsanın) her düşüncesini gözleyen (kaydeden) bir gözcüsü vardır!

  19. Hak olarak Sekrat’ül Mevt (ölüm sarhoşluğu) yaşanmaya başlanmıştır! İşte bu senin kendisinden kaçıp durduğun şeydir.

  20. Sur’a (bedene) üflenmiştir (üflenme içten dışadır; ruh, bedenden çıkmıştır)! İşte bu uyarıldığınız süreçtir!

  21. Her nefs (bilinç), birlikte olduğu sevk edici (doğal bedensellikle oluşmuş kişiliği) ve bir şahit (içindeki Hakk’ın sesi olan vicdanının seslenişi) ile gelmiştir!

  22. “Andolsun bundan gaflet içinde (kozanda yaşıyor) idin... Senden perdeni kaldırdık! Bugün artık görme kuvven pek keskindir!” (denilir).

  23. Onun karîni (bedeni - cinden olan dost) dedi ki: “İşte benim yanımdaki hazır.”

  24. (Denilir): “Her inatçı hakikati reddedici nankörü, atın Cehennem’in içine!”

  25. “O her hayrı (Hakkanî olanı) engelleyen, şüpheciyi.”

  26. “O ki, Allâh yanı sıra başka tanrı oluşturdu! Artık atın onu şiddetli azabın içine!”

  27. Onun karîni (“insan” olarak hitap bilince olup; karîni, beden olarak da anlaşılabilir veya cin dostu) dedi ki: “Rabbimiz, onu ben tuğyan ettirmedim (azdırmadım), ne var ki o (inanç olarak) uzak bir sapkınlık içinde idi.”

  28. (Allâh) buyurdu: “Huzurumda hasımlaşıp tartışmayın (huzurumda tartışma yoktur)! Sizi başınıza gelecekler konusunda önceden uyarmıştım!”

  29. “Benim katımda hüküm değiştirilmez! Ben kullara zulmedici değilim!”

  30. O süreçte Cehennem’e: “Doldun mu?” deriz... (Cehennem de): “Daha var mı?” der.

  31. Korunanlar için de cennet yaklaştırılmıştır... Zaten uzak değildir.

  32. “Bu vadolunduğunuzdur” denir, hakikatine yönelip bu hâlini koruyanlara...

  33. Gaybı olarak Rahmân’dan haşyet eden ve (hakikatine) dönük şuurla gelen kimse için.

  34. Selâm olarak (Selâm isminin işaret ettiği özelliği yaşayarak) girin ona... İşte bu sonsuz yaşam sürecidir!

  35. Onda, onlar için diledikleri her şey var! Katımızda ise fazlası var!

  36. Onlardan önce nice nesil helâk ettik ki onlar güç itibarıyla bunlardan daha çetindiler! Bu yüzden beldelerde delik aradılar (sığınacak)... Kaçıp sığınacak bir yer var mı?

  37. Şüphesiz ki bu hatırlatıcı, şuur sahibi yahut uyanık olarak dinleyen kimse içindir!

  38. Andolsun ki semâları, arzı ve ikisi arasında olanları altı süreçte yarattık! Bize yorgunluk dokunmadı!

  39. Onların dediklerine sabret! Güneş’in doğuşundan önce de gurubundan önce de Rabbinin Hamdi olarak (işlevini yerine getirip) tespih et!

  40. Gecede O’nu tespih et, secdelerin ardından da!

  41. Seslenenin, içinden sesleneceği süreçte dinle!

  42. Hak olarak o sayhayı işitecekleri süreçtir! İşte o, (kozalarının dışındaki gerçekliği fark etme) çıkış sürecidir

  43. Muhakkak ki biz, evet biziz dirilten, öldüren! Dönüş de bizedir!

  44. O süreçte arz (beden) onlardan hızla kopup ayrılır! İşte bu bizim üzerimize kolay bir haşr’dır.

  45. Biz, onlarda olarak, neler söylediklerini daha iyi biliriz! Sen onlar üzerinde zorla yaptırıcı değilsin! Azap uyarımdan korkana, Kur’ân olarak (hakikati) hatırlat!

50 / 114

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Sûreyi İndirebilirsiniz!