Bakara Sûresi: 208-215

AÇIKLAMA:

 

Bakara Sûresi: 208-215 âyet grubu’nun ilk âyetlerinin, Medine’de müslüman olan yahudi âlim ve ileri gelenlerinin Hz. Rasûlullâh (a.s)’dan, “sebt= Cumartesi” günü tazimine ve Tevrât ile geceleri ibadet etmeye izin istemeleri (ibreti?) üzerine nâzil olduğu rivayet ediliyor!.. Ki, ehli kitap iman edenlere “Toptan silme (İslâm’a, teslimiyete) girin!” denilerek, devamı olan âyetlerle bütünleştiği de görülür!..

212 ve devamı âyetler ise, hicret eden müslümanlar ile alay eden yahudi ve münafıklar ile bu muameleye maruz kalan sahabeler hakkında nâzil olduğu rivayet edilir!.. Hatta 216.âyetin de bu 214.âyet bağlamında nâzil olduğu düşünülebilir!..

215.âyet ise bu ortamda “infak” gücü olanların bunu nasıl yapacaklarını sormaları üzerine nâzil olduğu rivayet edilir!..

 

208-) Yâ eyyühelleziyne âmenüdhulû fiys silmi kâffeten, ve lâ tettebi’û hutuvatiş şeytan* innehû leküm ‘adüvvün mubiyn;

Ey iman edenler, hepiniz teslimiyete girin, şeytanın (kendini yalnızca beden kabul ettiren düşüncenin) adımlarına uymayın. Çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır.

209-) Fein zeleltüm min ba’di mâ câetkümül beyyinâtu fa’lemû ennAllâhe Aziyzün Hakiym;

Eğer size bunca apaçık deliller geldikten sonra yine de kayarsanız, iyi bilin ki Allâh Aziyz’dir (yaptığınızın sonucunu karşı konulmaz kudretiyle yaşatır), Hakiym’dir.

210-) Hel yenzurûne illâ en ye’tiyehümüllâhu fiy zulelin minel ğemâmi vel Melâiketü ve kudıyel emr* ve ilAllâhi turceul umûr;

Onlar Allâh’ın, yanında meleklerle bulutlar içinden gelip, işlerini bitirmesini mi bekliyorlar! Her oluş Allâh’a döndürülür.

211-) Sel beniy isrâiyle kem âteynâhüm min âyetin beyyinetin, ve men yübeddil nı’metAllâhi min ba’di mâ câethü feinnAllâhe şediyd’ül ‘ıkab;

Sor İsrailoğullarına; Biz onlara nice apaçık işaretler verdik. Kim kendisine geldikten sonra Allâh nimetini değiştirirse, (bilin ki)Allâh yapılanın karşılığını hakkıyla ve şiddetle verir.

212-) Züyyine lilleziyne keferul hayatüd dünya ve yesharûne minelleziyne âmenû* velleziynettekav fevkahüm yevmel kıyâmeti, vAllâhu yerzuku men yeşâu Bi ğayri hisab; 

Dünya hayatı süslenip bezendi kâfirler için (hakikatlerini inkâr edenler süslü dış dünyaya yönelirler)! Onlar, (bu yüzden) iman edenlerle alay ederler. Oysa o korunan iman edenler, kıyamet günü onların fevkindedir. Allâh dilediğine hesapsız rızık verir.

213-) KânenNâsu ümmeten vahıdeten febe’asellahün Nebiyyiyne mübeşşiriyne ve münziriyn* ve enzele mealhümül Kitâbe Bil Hakkı liyahküme beynenNâsi fiymahtelefû fiyh* ve mahtelefe fiyhi illelleziyne ûtûhu min ba’di mâ câethümül beyyinatü bağyen beynehüm* fehedAllâhulleziyne amenû limahtelefû fiyhi minel Hakkı BiizniHİ, vAllâhu yehdiy men yeşâu ilâ sıratın müstekıym; 

Bütün insanlar bir zamanlar tek bir topluluk idi. Müjdeleyici ve uyarıcı olarak Allâh, Nebileri bâ’s etti (nübüvvet kemâlâtını onlarda açığa çıkardı). Onlar yanı sıra, ayrılığa düştükleri konularda aralarında hükmetmek için, Hak olarak Kitabı (hakikat ve Sünnetullâh bilgisini) inzâl etti. Kendilerine Kitap verilmiş olanlar, apaçık deliller gelmesine rağmen, kıskançlık yüzünden onda ihtilafa düştüler. Allâh, Bi-iznihi (nefslerindeki Esmâ bileşiminin elvermesiyle) iman edenleri, onların ayrılığa düştükleri konuda, hidâyete erdirdi. Allâh dilediğini dosdoğru yola erdirir.

214-) Em hasibtüm en tedhulül cennete ve lemmâ ye’tiküm meselülleziyne halev min kabliküm* messethümül be’sâu veddarrâu ve zülzilû hattâ yekulerRasûlü velleziyne âmenû meahû metâ nasrullah* elâ inne nasrAllâhi kariyb; 

Yoksa siz, sizden öncekilerin başlarına gelen mesel olmuş sıkıntılarının sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle sıkıntı, belâ gelip çattı, sarsıldılar ki, Rasûlleri ve yanındaki iman edenler “Allâh’ın yardımı ne zaman gelecek” dediler. Haberiniz olsun ki Allâh nusreti yakındır!

215-) Yes’elûneke mâzâ yunfikun* kul mâ enfaktüm min hayrin felil valideyni vel akrabiyne vel yetâmâ vel mesakiyni vebnissebiyl* ve mâ tef’alû min hayrin feinnAllâhe Bihî ‘Aliym;

Sana soruyorlar, neyi, kime Allâh (rızası) için karşılıksız bağışlayacaklarını. Hayır olarak bağışlayacağınız şeyler, ana-baba, akraba, yetimler, yoksullar ve evinden uzak düşmüş yolcular içindir. Hayırdan ne yaparsanız, Allâh (Esmâ’sıyla fiillerinizi yaratan olarak)bilir.

122 / 188

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!