Nisâ’ Sûresi: 29-43

AÇIKLAMA:

 

Nisâ’ Sûresi: 29-43 âyet grubu, öncesindeki âyetler bağlamında fakat daha değişik (büyük günahlar-miras-evlilik-kadın-erkek vb) konuları açan âyetlerdir!.. 

Nisâ’: 43’ün sebebi nüzûlü ile ilgili çok meşhûr rivayetler vardır!.. Bunlar: “Sarhoşken salât’a kalkan sahabeler hakkında nâzil olmuştur”; veya “Kaybolan gerdanlığı arayanların abdest için su sıkıntısı konusu dolayısıyla nâzil olmuştur” diye rivayet edilir!.. 1.rivayet, Nisâ’: 43 için daha kuvvetli gözüküyor!..

Gusül (boy ABDESTİ) ve Teyemmüm” hakkında sarahaten bahsedilen Nisâ’:43 âyetini, daha sonra nâzil olan “Abdest”i tarif eden Mâide: 6 âyeti ile karıştırmamak lâzım!..  Zira bu (Nisâ’: 43) âyette asıl maksat, gusül/abdest/teyemmümü anlatmak veya “içki”yi yasaklamak değil (salâta bağlı olmaksızın “içki” daha sonra haram edildi); Nisâ’ Sûresi’nin başından beri geçen konular bağlamında cünüplüğe ve sarhoşluğa (hakikatinden uzaklığa) sebep olan hâlin, “salât”ın maksadıyla uyuşmadığını vurgulamak!.. “Sarhoş veya cünüp iken SALÂT’A YAKLAŞMAYIN!”... 

 

29-) Ya eyyühelleziyne amenû lâ te’külu emvaleküm beyneküm Bilbatıli illâ en tekûne ticareten an teradın minküm ve lâ taktülu enfüseküm* innAllâhe kâne Biküm Rahıyma;

Ey iman edenler, mallarınızı aranızda karşılıklı anlaşmaya dayanan ticaret yoluyla bile olsa bâtıl olarak (meşru olmayan gerekçelerle) yemeyin. Nefslerinizi (yanlış işler yaparak) katletmeyin. Muhakkak Allâh varlığınızı meydana getiren Esmâ’sıyla Rahıym’dir.

30-) Ve men yef’al zâlike udvanen ve zulmen fesevfe nusliyhi nara* ve kâne zâlike alAllâhi yesiyra;

Kim haddini aşarak ve zulmederek bunu yaparsa, onu ateşe yaslayacağız. Bu Allâh için çok kolaydır.

31-) İn tectenibu kebâira ma tünhevne anhü nükeffir anküm seyyiatiküm ve nüdhılküm müdhalen keriyma;

Kebairden (büyük suçlardan - şirk, insan öldürmek vs.) kaçınırsanız, küçük suçlarınızı örter, kerîm bir mekâna yerleştiririz.

32-) Ve lâ tetemennev ma faddalAllâhu Bihî ba’deküm alâ ba’d* lirRicali nasıybün mimmektesebu ve linnisai nasıybün mimmektesebne, ves’elullahe min fadliHİ, innAllâhe kâne Bikülli şey’in Aliyma;

Allâh’ın bazılarınızı, fazlından verdikleriyle diğerlerinden üstün kılmasına haset etmeyin. Erkeklere de kazandıklarının karşılığı bir nimet vardır. Kadınlara da kazandıklarının karşılığı bir nimet vardır. Allâh’tan fazlını niyaz edin. Kesinlikle Allâh her şeyin (Esmâ’sıyla hakikati olarak) Aliym’idir.

33-) Ve liküllin ce’alna mevaliye mimma terekel validani vel akrebun* velleziyne ‘akadet eymanüküm featuhüm nasıybehüm* innAllâhe kâne alâ külli şey’in Şehiyda;

Ana-baba ve akrabanın geride bıraktıklarına mirasçılar tayin ettik. Yeminlerinizin bağladığı kimselere de hisselerini verin. Allâh her şeye şahittir.

34-) ErRicalu kavvamune alen nisai Bi ma faddalAllâhu ba’dahüm alâ ba’din ve Bi ma enfeku min emvalihim* fessalihatü kanitatün hafizatün lil ğaybi Bi ma hafızAllâh* vellatiy tehafune nüşüzehünne fe’ızuhünne vehcüruhünne filmedaci’ı vadribuhünne, fein eta’neküm fela tebğu aleyhinne sebiyla* innAllâhe kâne Aliyyen Kebiyra;

Erkekler, kadınlar üzerine kavvamdırlar (koruyup gözeten). Allâh’ın fazlıyla açığa çıkardığı bazı özellikler sebebiyle bazısı diğerinden üstündür, mallarından karşılıksız bağışlarlar. Sâliha kadınlar eşlerine saygılı ve söz dinlerler. Allâh’ın kendilerini korumasıyla gayblarını korurlar (yalnızken başka erkeklerle olmazlar). Serkeşlik yapmasından korktuğunuz (evlilik sorumluluğunu yerine getiremeyecek olmasından çekindiğiniz) eşlerinize öğüt verin (yanlışlarını fark ettirin)(anlamamakta ısrar ederlerse) yataklarında yalnız bırakın ve bu da yeterli olmazsa onları (rencide edecek kadarıyla) dövün. Size uyarlarsa artık üstlerine gitmeyin, incitmeyin. Muhakkak Allâh Alîy’dir, Kebiyr’dir.

35-) Ve in hıftüm şıkaka beynihima feb’asu hakemen min ehlihi ve hakemen min ehliha* in yürıyda ıslahan yuveffikıllahu beynehüma* innAllâhe kâne Aliymen Habiyra;

Eğer onların aralarının açılmasından korkarsanız bir hakem erkek ailesinden, bir hakem de kadın tarafından oluşturun. Arayı düzeltmek isterlerse Allâh da bunu başartır. Muhakkak Allâh Aliym’dir, Habiyr’dir.

36-) Va’budullahe ve lâ tüşrikû BiHİ şey’en ve Bil valideyni ıhsanen ve Bi zil kurba vel yetama vel mesakiyni velcari zil kurba vel caril cünübi ves sahıbi Bil cenbi vebnis sebiyli ve ma meleket eymanüküm* innAllâhe lâ yuhıbbu men kâne muhtalen fahura;

Allâh’a kulluk edin ve hakikatiniz olana hiçbir şeyi şirk koşmayın (hiçbir varlığa tanrılık pâyesi vermeyin)! Ana-babanıza, yakınlarınıza, yetimlere, yoksullara, yakın komşulara ve uzak komşulara, yol arkadaşınıza, yolda kalmışlara ve eliniz altındakilere ihsanda bulunun. Muhakkak Allâh kibirlenip övünenleri sevmez.

37-) Elleziyne yebhalune ve ye’murunen nase Bil buhli ve yektümune ma atahumullâhu min fadliHİ, ve a’tedna lil kafiriyne azâben mühiyna;

Onlar hem cimridirler hem de insanların cimrilik yapmalarını emrederler ve Allâh’ın fazlından onlara verdiklerini gizlerler. Hakikati inkâr edenler için aşağılatıcı azap hazırladık.

38-) Velleziyne yünfikune emvalehüm riâen nasi ve lâ yu’minune Billâhi ve lâ Bil yevmil ahıri, ve men yeküniş şeytanü lehu kariynen fesâe kariyna;

Hakikatlerini de Esmâ’sıyla vareden Allâh’a ve gelecekte yaşayacakları sürece iman etmedikleri hâlde, mallarını, insanlara gösteriş amaçlı harcarlar. Şeytan kimin yakını olursa, o ne kötü arkadaş sahibidir.

39-) Ve ma zâ aleyhim lev’amenû Billâhi vel yevmil ahıri ve enfeku mimma rezekahümullâhu, ve kânAllâhu Bihim Aliyma;

Hakikatlerini de Esmâ’sıyla vareden Allâh’a ve gelecekte yaşanacak sürece iman edip, Allâh’ın onları rızıklandırdığından, başkalarına da bağışlasalardı ne zarar ederlerdi ki? Allâh hakikatlarinde olarak Aliym’dir.

40-) İnnAllâhe lâ yazlimü miskale zerretin, ve in tekü haseneten yuda’ıfha ve yü’ti min ledünHU ecran azıyma;

Şüphesiz Allâh kimseye zerre ağırlığınca bile zulmetmez! Bir iyilik yapılmışsa onu kat kat arttırır ve ledünnünden azîm bir mükâfat verir.

41-) Fekeyfe izâ ci’na min külli ümmetin Bi şehiydin ve ci’na Bike alâ hâülâi şehiyda;

Her topluluktan, içlerinden bir şahit getirip, seni de onlara şahit tuttuğumuz zaman, nicedir hâlleri?

42-) Yevmeizin yeveddülleziyne keferu ve asavür Rasûle levtüsevva Bihimül Ard* ve lâ yektümunAllâhe hadiysa;

O süreçte hakikati inkâr edenler ve Rasûle âsi olanlar, yerin kendilerini yutarak yok etmesini isterler. Allâh’tan hiçbir şeyi gizleyemeyeceklerdir.

43-) Ya eyyühelleziyne amenû lâ takrebusSalate ve entüm sükâra hatta ta’lemu ma tekulune ve lâ cünüben illâ ‘âbiriy sebiylin hatta tağtesilu* ve in küntüm merda ev alâ seferin ev cae ehadün minküm minel ğaitı ev lamestümün nisae felem tecidu maen feteyemmemu sa’ıyden tayyiben femsehu Bi vücuhiküm ve eydiyküm* innAllâhe kâne Afüvven Ğafûra;

Ey iman edenler, kendinizi bilmez bir hâldeyken (sarhoşken), ne dediğinizin bilincinde olacağınız zamana kadar ve bir de yolculukta olmanız hariç, cünüp iken, boy abdesti alıncaya kadar, salâta (namaza) yaklaşmayın. Eğer hasta olmuşsanız veya bir yolculuktaysanız veya sizden biri def’i hâcetten gelirse yahut cinsel ilişkide bulunmuşsanız, (boy abdesti alacak) su da bulamamışsanız, (o vakit) temiz toprağa teyemmüm edin... (Şöyle ki) yüzlerinizi ve ellerinizi mesh edin... Muhakkak ki Allâh Afüvv’dür, Ğafûr’dur.

133 / 188

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!