Bakara Sûresi: 216-218
AÇIKLAMA:
Bakara: 216-218 âyet grubu’nun, hicri 2.yılın Cumâd’el Âhire’sinde yola çıkan Abdullâh İ. Cahş’ın komutasındaki Batn-ı Nahle Seriyyesi’nin, görev mahallinde, Cumâd’el Âhire’nin son günü –ki, akabinde Haram Ay’lardan olan Receb hilâli’nin doğduğu akşam- bir kervan’a muamelesinden (öldürme, esir alma, ganimet) sonra “Haram Aylarda kıtal olur mu?” gibi kınama ve tartışma üzerine nâzil olduğu rivayet edilir!..
Mekke dönemi’nin son sûrelerinde “hicret”le birlikte “cihâd/kıtâl” âyetlerinden bahsediş zaten başlamıştı!..
216-) Kütibe aleykümül kıtalu ve huve kürhün leküm* ve ‘asa en tekrahu şey’en ve huve hayrun leküm, ve ‘asa en tuhıbbu şey’en ve huve şerrun leküm* vAllâhu ya’lemü ve entüm lâ ta’lemûn;
Hoşunuza gitmediği hâlde, savaş üzerinize hükmoldu. Sizin için hayır olan bir şeyden hoşlanmayabilir; sizin için şerr olan bir şeyi sevebilirsiniz. Allâh bilir, ne var ki siz bilmezsiniz!
217-) Yes’elûneke aniş şehril harâmi kıtalin fiyh* kul kıtalun fiyhi kebiyr* ve saddün an sebiylillâhi ve küfrün Bihî velMescidil Harâmi ve ıhracü ehlihî minhu ekberu indAllâh* velfitnetü ekberu minel katl* ve lâ yezâlûne yukatilûneküm hattâ yeruddûküm an diyniküm inisteta’û* ve men yertedid minküm an diynihî feyemut ve huve kafirun fe ülâike habitat a’malühüm fiyddünyâ vel âhireti, ve ülâike ashabünnâri, hüm fiyha halidûn;
Sana, savaşmanın haram olduğu ay içinde savaşmayı soruyorlar. O ayda savaşmak büyük iştir! Ne var ki Allâh yolundan (insanları)alıkoymak, hakikatini inkâr ve Mescid-i Haram’a nankörlük edip, halkı oraya girmekten yasaklamak, ehlini oradan sürmek, Allâh indînde çok daha büyük iştir! Fitne, öldürmekten de büyük iştir! Onlar güç yetirebilseler, sizi inancınızdan döndürene kadar sizinle savaşırlar. Sizden, kim din anlayışından döner ve hakikati inkâr üzere ölürse, dünyada ve sonsuz gelecek sürecinde, tüm yaptığı iyi işler boşa gider. İşte onlar ateş (yanma) ehlidirler ve sonsuza dek orada kalırlar.
218-) İnnelleziyne âmenû velleziyne hacerû ve cahedû fiy sebiylillâhi ülâike yercûne rahmetAllâh* vAllâhu Ğafûr’un Rahıym;
Şüphesiz ki iman edenler ve Allâh yolunda hicret ve mücahede edenler var ya, işte onlar, Allâh rahmetini umarlar. Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.