Tûr Sûresi: 29-49
AÇIKLAMA:
Tûr Sûresi (29-49), kaynak tertiplerde Secde-Mülk Sûreleri arasına yerleştirilmiştir!..
Esbâb-ı Nüzûl olarak Tûr Sûresi’nin iki âyeti hakkında rivayet vardır; ikisi de sûre’nin bu kısmında bulunmaktadır ve Tûr Sûresi’nin bu sıraya yerleştirilmesi, rivayetlerin olduğu bu bölüme dayanır!..
“Yoksa: ‘Bir şairdir... Bekleyelim bakalım zaman içinde ne olur sonu’ mu diyorlar!” (Tûr: 30) âyetinin nüzûl sebebi hakkındaki rivayet, Enbiyâ: 34’deki gibidir!.. Bu da Kureyş müşriklerinin Hz. Rasûlullâh a.s. için çok ciddi tedbirler istişâre ettikleri bir dönemi gösterir!..
Açık davet, müslümanların hicreti, Mekke dışından da Rasûlullah (a.s)’ın tebliğine ilgi gösterilmesi; boykot ve Tâif seferi sonrası yeni açılımlar, yavaş yavaş Yesrîb’e (Medine’ye) hicretin işaretlerinin ve ön hazırlıklarının belirmesi, taassubunun tüm şiddetiyle Kureyş’i telaşlandırıp daha radikal tedbirlere yönlendiriyordu: iftiralar, hapis, sürgün, ölüm vb...
29-) Fezekkir fema ente Bi nı’meti Rabbike Bi kahinin ve lâ mecnun;
(Rasûlüm) sen hatırlat! Rabbinin nimeti olarak, sen ne bir kâhin olarak açığa çıkarıldın ve ne de cin etkisi altında olan kişi!
30-) Em yekulune şa’ırun neterabbesu Bihi raybelmenun;
Yoksa: “Bir şairdir... Bekleyelim bakalım zaman içinde ne olur sonu” mu diyorlar!
31-) Kul terebbesu feinniy meakum minelmuterabbisıyn;
De ki: “Bekleyin bakalım! Muhakkak ki ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!”
32-) Em te’muruhüm ahlamuhüm Bihazâ em hüm kavmun tağun;
Onlara bunu akılları mı emrediyor; yoksa onlar küstah bir toplum mu?
33-) Em yekulune tekavveleh* bel lâ yu’minun;
Yoksa “Onu uyduruyor” mu diyorlar? Hayır, onlar iman etmiyorlar!
34-) Felye’tu Bi hadiysin mislihi in kânu sadikıyn;
Eğer sözlerinde sadıklarsa Onun benzeri bir söz getirsinler!
35-) Em huliku min ğayri şey’in em hümül halikun;
Yoksa onlar hiçbir etki olmadan mı yaratıldılar? Yoksa onlar mı yaratanlar?
36-) Em haleküs Semavati vel Ard* bel lâ yukınun;
Yoksa semâları ve arzı onlar mı yarattılar? Hayır, onlar yakîn sahibi değildirler.
37-) Em ‘ındehüm hazâinu Rabbike em hümülmusaytırun;
Yoksa Rabbinin hazineleri onların indînde mi? Yoksa onlar mı her şeye hükmedenler?
38-) Em lehüm süllemün yestemi’ûne fiyh* felyeti müstemiuhüm Bi sultanin mubiyn;
Yoksa onların tırmanıp (ilâhî sırları) dinledikleri bir merdiveni mi var? (Eğer öyleyse) onların dinleyenleri apaçık bir karşı konulmaz delil getirsinler.
39-) Em lehül benatu ve lekümül benun;
Yoksa kız çocuklar O’na ait de oğullar sizin mi?
40-) Em tes’eluhüm ecren fehüm min mağremin müskalun;
Yoksa onlardan bir karşılık istiyorsun da, (bu yüzden) ağır bir borç yükü altına mı girmişler?
41-) Em ‘ındehümül ğaybu fehüm yektubun;
Yoksa gayb onların indînde de, (ne olacağını) onlar mı yazıyorlar?
42-) Em yuriydune keyda* felleziyne keferu hümül mekiydun;
Yoksa tuzak kurmak mı diliyorlar? O hakikat bilgisini inkâr edenler tuzağa düşenlerin ta kendileridir!
43-) Em lehüm ilâhun ğayrullah* subhanAllâhi amma yüşrikûn;
Yoksa onların Allâh’ın gayrı tanrıları mı var? Subhan’dır Allâh, ortak koştuklarından!
44-) Ve in yerav kisfen mines Semai sakıtan yekulu sehabün merkum;
Eğer semâdan düşen bir parça görseler: “Üst üste yığılmış bulutlar” derler.
45-) Fezerhüm hattâ yulaku yevmehümülleziy fiyhi yus’akun;
Bırak onları, dehşeti yaşayacakları (ölüm) günlerine kavuşuncaya kadar!
46-) Yevme lâ yuğniy anhüm keydühüm şey’en ve lâ hüm yunsarun;
O gün ne tuzakları onlardan bir şey defeder ve ne de onlara yardım eden olur!
47-) Ve inne lilleziyne zalemu azâben dune zâlike ve lakinne ekserehüm lâ ya’lemun;
Muhakkak ki o zâlim olanlara oradakinden önce de bir azap vardır! Ne var ki onların çoğunluğu bilmezler.
48-) Vasbir lihükmi Rabbike feinneke Bi a’yunina ve sebbıh Bi Hamdi Rabbike hıyne tekum;
Rabbinin hükmüne sabret! Muhakkak ki sen gözetimimizlesin! (Gece) kalktığında Rabbinin Hamdi olarak tespih et...
49-) Ve minelleyli fesebbıhHU ve idbaren nücum;
Gecenin bir kısmında ve yıldızlar kaybolurken de (Rabbinin Hamdi olarak) O’nu tespih et!