Teğâbun Sûresi: 16-18
AÇIKLAMA:
Teğâbun Sûresi: 16-18 âyet grubu, 16. âyetin sebeb-i nüzûl rivayetindeki “Âl-u İmran: 102’den sonraki dönemde (tahfîf için) nâzil oldu” bilgisini dikkate alarak, büyük kısmı daha önceleri nâzil olmuş Teğâbun Sûresi’nin bu âyetleri, içerik ve uslûbu itibarıyla buraya uygun görünüyor!..
Zaten Haşr Sûresi’nin 1-17 âyet grubu ile 18-24 âyet grubu da iki ayrı sûre gibi farklıdır!.. Vahiy hikmeti, “HAŞR” kavramı ile cem etmiştir!..
16-) Fettekullâhe mesteta’tum vesme’u ve etiy’u ve enfiku hayren lienfüsiküm* ve men yûka şuhha nefsihi feülaike hümül müflihun;
Öyleyse, olabildiğince Allâh’tan (yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için) korunun; algılayın ve itaat edin ve kendi hayrınıza olarak infak edin! Kim benliğinin cimriliğinden/ihtirasından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!
17-) İn tukridullahe kardan hasenen yuda’ıfhu leküm ve yağfir leküm* vAllâhu Şekûrun Haliym;
Eğer Allâh’a (Esmâ’sıyla var olmuş ihtiyaç sahiplerine) güzel bir ödünç verirseniz, verdiğinizi size katlayarak arttırır ve sizi mağfiret eder... Allâh Şekûr’dur, Haliym’dir.
18-) ‘Alimul ğaybi veşşehadetil’Aziyzül Hakiym;
Gayb ve şehâdetin Âlim’idir, Aziyz’dir, Hakiym’dir.